Examples of using Gibsona in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bay Gibsonla konuşmaktan memnun olurum.
Gibsonun senden Clarenbachı alması için kimi gönderdiğini biliyorum.
Doktor Gibsonu aramıştım.
Gibsonu hackleyeceğim. -Nasıl?
Gibsonu yoket. Anlaşıldı.
Gibsonu hackleyeceğim.
Mesela Mel Gibsonla tanışmıştım. Evet, kesinlikle.
Ben Gibsonu Fenderden hep daha çok sevmişimdir.
Sen Mel Gibsonu tanımıyorsun ki?
Sabah Bayan Gibsondan bir not aldım.
Gibsonu tanıyor.
Son gördüğümde Widener, Gibsonun onları almasına izin verecekti.
Gibsonun senden Clarenbachı alması için kimi gönderdiğini biliyorum.
Francis Gibsonun, genç Kyle için kurşun yediği ve onun hayatını kurtardığı söyleniyor.
Francis Gibsonun kızını geri almak için yapabileceklerini görmek istemezdim.
Efendim. Gibsonun ev telefonunda bir anormallik var.
Gibsonun kızını geri almak için neler yapacağını görmeyi bekleyin bence.
Gibsonun hediye gibi sunduğu hiçbir şeyi öylece kabul edemem.
Çocukları kaçıranların yerini bildiklerini ya da Gibsonu alabildiklerini sanmıyorum.
Dedektif Baş Komiser Gibsonla konuşmak istiyorum.