GITARLAR in English translation

Examples of using Gitarlar in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ya kılıç sallayan bir kediyle güç birliği yapsak ve Alex Haleynin en önemli eserini okurken gecenin kadınlarına küçük gitarlar çalsak?
What if I joined forces with a swashbuckling cat to play tiny guitars for women of the night as we read Alex Haley's most seminal work?
kemanlar, gitarlar… Bence çalınmadıkları zamanlarda bile… müziksel olarak çınlıyorlar.
I believe that musical instruments, cellos, violins, guitars, especially those made out of wood.
sahne tasarımında alev makinesi dahil olmak üzere video ekranında gitarlar, yıldırımlar ve kafatasları gösterildi.
the set design included flame throwers and a video screen which showed guitars, lightning bolts and skulls.
rock ağırlıklı elektro gitarlar ve armonilere dayanmaktadır.
ambient noise, rock-laden guitar, and the usage of melodies as harmonies.
Mike Stock- arka vokaller, klavyeler Matt Aitken- gitarlar, klavyeler Mark McGuire- ses mühendisliği Pete Hammond- miksaj.
keyboards Matt Aitken- guitars, keyboards Mark McGuire- engineering Pete Hammond- mixing Burni Adams- engineering Felt.
Manu Katché- bateri, perküsyon Tony Levin- bas David Rhodes- gitarlar Richard Tee- piyano Peter Gabriel- vokal, CMI, Prophet, Linn,
Manu Katché- drums, percussion Tony Levin- bass guitar David Rhodes- guitars Richard Tee- piano Peter Gabriel- vocals,
shoegaze stili gitarlar, synthler ve birbirini izleyen ritimleri kullanmasıyla meydana getirilmiş bir müzik türüdür.
Dead Can Dance, use a blend of ambient music, shoegazer style guitars, synths and sequenced rhythms.
ana vokal Davey Johnstone- elektronik slide& akustik gitarlar, arka vokal Dee Murray- bas,
lead vocals Davey Johnstone- electric slide& acoustic guitars, backing vocals Dee Murray- bass,
Akustik Gitar, Flüt, Piyano,
Acoustic Guitar, Flute, Recorder,
Hiç pigmentim yok Gitarlı bir kız seksidir.
I have no pigment- Any girl with a guitar is hot.
Gitarınızı alıp yola koyulmanızın zamanı geldi.
It's time you pack up your guitar and hit the road.
Gitarına Antonio adını mı koydun?
You named your guitar Antonio?
Bir yengeye, gitardan daha çok ihtiyacım olduğuna karar verdim.
I decided I need a sister-in-law more than a guitar.
Sanki Jiminin gitarıyla rahminden çağrı almış gibiydi.
It's like she was being summoned from the womb by Jimi's guitar.
Bu gitarla oynandıysa, bozulmuş kabloları filan görmemiz lazım.
If this guitar was sabotaged, we would see shaved wires.
Yılan derisi ceketli ve gitarlı bir yabancıyı işe alamam.
I couldn't hire no stranger… with a snakeskin jacket and a guitar.
Eski gitarım… Bobbynin dedesiyle çalarken kullandığım.
My old guitar, from when I played with Bobby's grandfather.
Gitarcı çocuğu bir daha görmeyeceğim.
It's not like I want to see guitar boy again.
Tamam, gitarcı çocuk bir semboldü diyelim?
Okay, let's say that guitar boy was a symbol,?
Gitarcı çocuk ne adımı ne numaramı biliyor.
Guitar boy doesn't even have my number or my last name.
Results: 74, Time: 0.0297

Gitarlar in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English