Examples of using Giysilerin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gözüm giysilerin üzerinde olmalı, onları giyen modellerin değil.
Giysilerin altında ne vardır, Brooke Davis?
Giysilerin etek boyunu değiştiriyoruz.
Giysilerin de neyin nesi?
Evet, giysilerin kokusundan ötürü mahkumu o sandı.
Evet, giysilerin kokusundan ötürü mahkumu o sandı.
Giysilerin çok kısa, kör adam bile,
Giysilerin farkli.
Giysilerin ne olacak?
Giysilerin sana çok küçük geliyor.
Deri giysilerin, çocukları korkutacaktır.
Senin de giysilerin hoş görünüyor.
Giysilerin böyle… eskimesi kırk veya elli yıl alır.- Uzun.
Hey, siyah giysilerin askıda asılı gibi duruyor. Hey, Tingu!
Giysilerin, konuşma tarzın,
Giysilerin. Onları bana ver… Hemen!
Giysilerin. Onları bana ver… Hemen!
Giysilerin burada. Ocakta kahve var.
Bu valizdeki giysilerin çoğunu sen aldın.
Onlar senin giysilerin aptal. Giysilerim nerede?