Examples of using Grev in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Grev yüzünden.
Grev hakkındaki düşüncen ne?
FLN grev yapmanı istiyor ve sen konuşmayacaksın?
Sizinle grev hakkında konuşmak istiyoruz.
Grev sırasında çalışmayarak, Kanadalılar 10.4 milyon dolar kaybetti!
Skatche-Depich SETimesa grev ve Arnavutlukun krom rezervleri hakkında konuştu.
Üzüm sektöründeki grev hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ayın 13ünde başlayan grev, kısa sürede İskoçyaya ve West Yorkshirea sıçradı.
Fiyat artışlarına sıcak bakmıyorlar ve grev yapanların baskılarına da boyun eğiyorlar.
İşçiler grev yapıyorlar.
Süvarileri grev alanlarına göndereceğiz.
Niçin grev yapıyorsunuz?
Grev yapıyoruz.
Grev başlıyor mu?
Grev sırasında, o sandık daha dolmadan boşalır.
Biz Voreuxde grev yüzünden geberirken, siz Jean Bartda çalışıyorsunuz.
Grev devam ettikçe bunu tartışmaya devam edeceğiz.
Grev ile alakalı ilgileneceğinizi düşündüğüm bazı bilgiler var elimde.
Muhtemelen grev yüzündendir.
Kova davulcuları, eğer siz grev yapıyorsanız, ben de yapıyorum.