Examples of using Grevde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yeter. Barselonada grevde dünya rekoru sahibiyiz.
Daha çok erken. Grevde işçi de en az patron kadar sıkıntı çeker.
Hemşireler grevde. Çalışanları idare etme şeklin suiistimal boyutlarında.
O grevde yerini aldı!
İlaç kısıntısı, doktorlar grevde, sana söylemiştim.
Sırp polisi grevde.
New York çöpçüleri, daha kaliteli çöp için grevde.
Mike yoksa, grevde yok.
Demiryolları çalışanları grevde.
Bu taksi grevde efendim.
Toplantılarda hep sen de vardın bizi grevde gördün.
Uluslararası trenler de mi grevde?
Herkes grevde.
Affedersiniz… Uluslararası trenler de mi grevde?
Uluslararası trenler de mi grevde? Affedersiniz?
Neden bahsediyorsun?- Meksikadaki fabrika grevde.
daha kaliteli çöp için grevde.
Neden bahsediyorsun?- Meksikadaki fabrika grevde.
Ne güzel. -Öğretmenler grevde.
Genel oy hakkı için… fabrikaların yarısı grevde. Bu çalkantılı durum içinde.