GREYFURT in English translation

• grapefruit
• grapefruits
• pomelo

Examples of using Greyfurt in Turkish and their translations into English

Greyfurt diyetini denedim, ama bana etkisi çukurlar oluşturması oldu.
I did try the grapefruit diet, but all it did was give me cavities.

Ya greyfurt?
How about the grapefruit?

Babam yarım ile güne başladı greyfurt ve üç satır primo kola.
My dad started my day with half a grapefruit and three lines of primo coke.

Greyfurt daha düşünüyorum. Önemli değil. Ben, bir dilim.
I will sneak another wedge of grapefruit.

Greyfurt kadar prostatın var senin.
Prostate the size of a grapefruit.

Bak sen, demek hâla greyfurt dieti yapıyorsun. Üzgünüm. Selam.
Look at you, still doing the grapefruit diet. Sorry. Hey.

Sen… greyfurt mu alıcaksın?
Do you… For a grapefruit?

Sen… greyfurt mu alıcaksın?
Do you, um… For a grapefruit?

Sadece greyfurt mu yani?
Do you… For a grapefruit?

Sadece greyfurt mu yani?
Do you, um… For a grapefruit?

Greyfurt saterken para mı topladık?
We collected the money when we sold the grapefruit?

Billy ile greyfurt satan o.
He's the one who went with Billy to sell the grapefruit.

Greyfurt kaşığı. Meğerse… göz çıkartmak için mükemmel ufak bir aletmiş.
For taking out an eye. turns out to be the perfect little tool A grapefruit spoon.

Ya greyfurt?
Or the grapefruit.

Ann greyfurt uyku hapı atmış.
Ann laced your grapefruit juice with sleeping pills.

Benimki greyfurt büyüklüğündeydi.
Mine was big as a grapefruit.

Hey, bu greyfurt bozulmuş.
Hey, this grapefruit's rotten.

Bu greyfurt.
This is a grapefruit.

Çok güzel greyfurt kokuyorsunuz.
You smell delightfully of grapefruit.

Demek Hollowda greyfurt kalmadı?
So, the Hollow's low on grapefruits?