GRUPLARLA in English translation

• groups
• bands
• group

Examples of using Gruplarla in Turkish and their translations into English

küçük etnik Arnavut partileri ve sivil gruplarla ittifak kurması gerekiyor.
with small ethnic Albanian parties and civic groups in Plav and Kolasin.

Hepimiz bu Washington DCli gruplarla ve Dischord Plakla büyüdük
We were all brought up and influenced by these bands from Washington, DC

Diğer Batılı diplomatlar da, hükümetin ülkenin Hırvat nüfusunun çoğunlukta olduğu kuzey bölümünde faaliyet gösteren militan gruplarla sorunları çözme gayretlerine verdikleri desteği dile getirdiler.
Other Western diplomats have also voiced support for government efforts to resolve problems with militant groups operating in the country's Albanian-dominated north.

Velvet Revolver ve yerel gruplarla birlikte çıktı.
Velvet Revolver and other local bands.

Haziran 2008 yılında diğer Güney Koreli şarkıcı ve gruplarla Seul Olimpiyat Stadyumunda Dream Concerta katıldı.
On June 7, 2008, Shinee participated in the Dream Concert in the Seoul Olympic Stadium along with other South Korean singers and groups.

sabah onu görmeye gelen Afrikalı gruplarla konuştu… ve ona tapıyorlardı, o bir Tanrıydı.
stayed up all night, from what I heard, and in the morning he spoke to African groups.

sabah onu görmeye gelen Afrikalı gruplarla konuştu… ve ona tapıyorlardı.
in the morning he spoke to African groups who would come as delegations to see him.

yanı sıra Albay Muammer Kaddafi rejimine karşı çıkan diğer Libyalı gruplarla temasta odak noktası görevi de görecek.
focal point for contact with the Transitional National Council(TNC) in Benghazi and other Libyan groups opposed to Colonel Muammar Gaddafi's regime.

Özel tim de kendisinin O yüzden mantıklı olarak böyle gruplarla ilişkili olduğunu düşündü.
So, it was somewhat of a logical extension that perhaps he was associated with groups like that. that he get the task force to consider.

Özel tim de kendisinin O yüzden mantıklı olarak böyle gruplarla ilişkili olduğunu düşündü.
That he get the task force to consider that perhaps he was associated with groups like that. So, it was somewhat of a logical extension.

Gerçeküstücüler ve diğer gruplarla temasa geçmelerini sağladı.
and other groups, before they moved towards the French Communist Party PCF.

Bu ülkeden iğrenen gruplarla bağlantılı bir üniversiteye değiştirilmiş genom diziliminde ileri teknoloji bir çalışma göndermişsin.
You sent cutting-edge work in engineered genome sequencing to a university linked- to groups that hate this country.

Önce 70lerde Aerosmith, Heart and Boston gibi gruplarla sonrasında seksenlerdeki heavy metal çılgınlığında ve son olarak da'' örnekleme'' çağında.
First in the 70s with groups like Aerosmith, Heart and Boston, then during the eighties heavy metal craze, and on into the era of sampling.

Los Angeles kültürünü çekiyor olmasaydım Blink-182 gibi gruplarla turneye giderdim'' demelisiniz. ama artık turne menajeri değilim.
If I wasn't shooting LA culture, only I wasn't a road manager anymore. I was going on tour with bands like Blink-182.

Los Angeles kültürünü çekiyor olmasaydım Blink-182 gibi gruplarla turneye giderdim'' demelisiniz. ama artık turne menajeri değilim.
I was going on tour with bands like Blink-182, If I wasn't shooting LA culture, only I wasn't a road manager anymore.

Los Carayos gibi gruplarla çalarak başladı.
busking and playing with groups such as Hot Pants and Los Carayos, which combined a variety of languages and musical styles.

Aslında bizim amacımız bölgedeki gerginliği bitirmek. Ve geçici hükümetin, Iraklı muhalif gruplarla ülke içinde diyalogları artırmak.
Well, our purpose is to find ways to de-escalate the tension in the region and to enable the current caretaker government to start a dialogue with the opposing Iraqi factions within the country.

Stetsasonic, A Tribe Called Quest, The Roots ve Gang Starr gibi gruplarla birlikte caz ögelerinin hip hop müziğiyle birleşmesinde( caz rap olarak bilinir)
Along with groups such as Stetsasonic, Gang Starr, A Tribe Called Quest and The Roots, Rock played a major

Mayıs Cumartesi günü farklı gruplarla ayaklanan askerler, aralarında Juan Maa adındaki çok sevilen yaşlı bir adamın
On Saturday, May 14, different bands of rebel soldiers started to kill Chinese people who were found on their plantations,

bilimsel ve yönetimsel gruplarla katılımcı olarak Kanada ve İspanyanın yer alacağı(
and management groups to define and organize a joint project between the two observatories with participation by Canada