GRUPTA in English translation

• group
• in the band
• in the bunch
• faction
• groups
• batch

Examples of using Grupta in Turkish and their translations into English

Bugün grupta yeni bir üyemiz var.
We have a new member of the group today.

İstemeden de olsa grupta konuştuklarınıza kulak misafiri oldum.
I couldn't help but overhear what you were talking about in group.

Eğer bir grupta olsaydınız adınız Leonard
If you guys were a band, you would be called Leonard

Benim hangi grupta olduğumu düşünüyorsun?
What type do you think I am?

Grupta hâlâ bir çılgın Connelly eksik mi diye soracaktım?
Is the band still minus one mad Connelly brother?

Grupta piyano çalan çocuk.
The boy who was playing piano for the band.

Arka grupta biraz hareketlenme var.
Announcer There seems to be some movement back in the pack.

Sen grupta falan mısın yoksa?
You're, like, in a band?

Kocası grupta olmasa o da orada olamayacaktı.
She wouldn't be up there if her husband wasn't in the band.

Grupta değil, Lahari Tatilköyünde.
Not in band, it is in Lahari resorts.

San Francisco State hangi grupta oynuyormuş, buluver.
And find me what division san francisco state plays and what conference.

Grupta işlerin iyi gittiğine sevindim.
I'm glad things are going good with the band, though.

Bu grupta bir sürü dedikodu olduğunu işitiyorum.
I hear there's a lot of buzz about this band.

Patrick, bugün grupta süveterin hakkında konuştular mı?
Patrick, did they talk about your sweater in group today?

Grupta kimse kovboy kostümü giymez.
No one wears a cowboy costume in a band.

Bu artık grupta olmadığım anlamına mı geliyor?
Does this mean I'm not in a band anymore?

Grupta olmak orduda olmak gibidir.
Being in a band is like being in the army.

Ama Ağustos sonuna dek grupta kalacaksın, değil mi?
But you will stay with the band Until the end of august?

Sanırım sizinle grupta görüşürüz, ya da.
I guess I see you guys at the group or.

Grupta çalıyordum ben de ama bıraktım.
I used to be in a band, but not anymore.