Examples of using Hükmen in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hükmen bitti. Görevin bitti.
Bu herif her seferinde kaybediyor, ama onu hükmen kazandı.
Yaşadığı barış hükmen ödeyecektir.
Görevin bitti. Hükmen bitti.
Mark Hayes, hükmen galip.
Mark Hayes, hükmen galip!
Söylemekten ne kadar nefret edecek de olsam, hükmen kazanan Charlesın motosiklet fikri.
Gol 3 gol 2 gol 1 gol 1 kendi kalesine gol Farrukh Choriev( Suriye karşısında)^ FIFA Ummanı 3-0 hükmen galip ilan etti.
Zaferimin garip bir yanı olduğunu düşünüyorsan… hükmen galibiyet de aynı derecede garip karşılanmalı.
takım arkadaşı Hiroshi Tanahashi maçların geri kalanında hükmen yenilmiştir.
Karl Anderson tarafından Stylesın hükmen kazanması için pusuya düşürülmüştü.
Hükmen mağlubum.
Doğu Almanya hükmen galip.
Gon, hükmen galip!
Chaough yine hükmen galip.
Bütün karşılaşmalarınızı hükmen kaybedeceksiniz.
Hükmen mağlubiyetin cezası ölümdür.
Hükmen yenilgi kokusu alıyorum.
Yıllık büyük yarışın hükmen galibi.
Yankiler hükmen yenik sayılacak.