HIRSLIYDI in English translation

ambitious
hırslı
iddialı
tutkulu
azimli
ihtiraslı
hırslanması
ambitions
hırs
tutku
ihtiras
amacı
arzum
hevesin
bir hirs
was greedy
açgözlü
aç gözlü
aç gözlü olmaya
ambition
hırs
tutku
ihtiras
amacı
arzum
hevesin
bir hirs

Examples of using Hırslıydı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tom hırslıydı.
Tom used to be ambitious.
Heh heh. Sezar hırslıydı.
Caesar was ambitious. Heh heh.
Bayan Cummings hırslıydı.
Miss Cummings was ambitious.
Hep çok zor, çok hırslıydı ama şimdi senin için.
It was always too tough, too greedy, but now, because of you.
Evet, ve senin aynı Jessie gibi olduğuna karar vermiştik çünkü çok zekiydi ve hırslıydı, değil mi?
Yeah, and we decided you're just like Jessie,'cause she's so smart and ambitious, right?
Burada doğdu, fakat hırslıydı ve ayrıldı. New Yorkta bir reklamcıyla evlendi.
She was born here, but she had ambitions and left… married a New Yorker, some advertising genius.
bilirsin, hırslıydı ve ben uzanıp her şeyin bana gelmesini beklerdim.
you know, so ambitious, and I like to lay back and let things come to me.
Çünkü bencil ve hırslıydı. Ona hep istediği her şeyi verebileceklerini zannetti.
Because he was selfish, and because he was greedy… and he thought they would give him everything that he ever wanted.
Çünkü bencil ve hırslıydı. Ona hep istediği.
that he ever wanted. Because he was selfish, and because he was greedy.
O Rudolph denen hırs delisi sıçana inanmamalıydım.
I wouldn't trust that ambitious rat Rudolph though.
Yarın geldiğinde, hırs dolu zihnini boşaltıp ölme sanatını öğrenmelisin.
So when tomorrow comes, you must free your ambitious mind and learn the art of dying.
Hırs, bu kızda çok yoğun.
Ambitious as all hell, that girl.
Hırs yapan kim?
Who's the ambitious boy?
İçini hırs bürüdüğünde, Eleanor Guthrienin neler becerebileceğini gördüm.
I have seen what Eleanor Guthrie can build when she is feeling ambitious.
Gençtim, hırslıydım, her şeyi yapabileceğimi düşünüyordum.
Young, ambitious, felt I could do anything.
Hırs canavarı olan benim.
I am the ambitious monster.
Hırslıyım sadece.
I'm ambitious.
Hırs küpü gibiydi.
Still ambitious as hell.
Gençtim, hırslıydım ve aşıktım.
I was young, ambitious, and in love.
Muhtemelen yeterince hırslıydım ama oluşacak baskıyı kesinlikle küçümsemiştim.
Perhaps I was a bit too ambitious, but… I surely underestimated the external pressure.
Results: 43, Time: 0.0276

Top dictionary queries

Turkish - English