Examples of using Hırsları in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çatık kaşlarından, buruşmuş dudaklarından ve don ifadesindeki alaycı gülümsemesinden heykeltraşın bu hırsları iyi anlayıp aksettirdiği belli olur.
Yunanistan, Makedonyanın özellikle ikinci büyük kenti Selanike karşı toprak hırsları beslediğinden de korkuyor ve karardan sonra bu kentte aşırı sağ bir grubun yaklaşık 150 üyesi bir gösteri düzenleyerek'' Yunanistan Yunanlılara aittir'' şeklinde slogan attı.
Bugün, burada olup bitenler karşısında anlaşılır bir şekilde şaşkına dönmüştü… Haber basınını kendi hırsları ve bencillikleri için kandırmaya çalışan iki ahlaksız psikopatın trajik sonu.
kadınlar olan bitenden habersiz bu ülkedeki gücün açlığını yaşayan insanların hırsları uğruna ölüyorlardı.
Pamela senin hırsını hafife almış.
Annem her zaman hırsım olmadığı için şikayet ederdi.
Ama gençlik ve hırsla, yaş ve deneyime karşı duramazsın.
Ama daha çok hırsım ve iş kabiliyetim olduğu için özür dilemeyeceğim.
En büyük hırsım bir opera şarkıcısı olmaktır.
Burada kalıp hırsını telef mi etseydim Bunu hakettin, İsa.
Hırsını hep takdir etmişimdir ama şeytanın ta kendisini kovalıyorsun.
Bay Sarışın Hırsla da baş ederim.
Kabul ediyorum, hırsım var. ve ben pahalıya ödeyeceğim.
Ofis korkuyla, hırsla ve terfiyle yürütülen bir derebeylik adeta.
Kalbiniz hırsla dolup taşıyor.
Her zaman hırstan yoksun oldun.
Egzersiz için enerjik ve hırslı olmak gerekir ama sende ikisi de mevcut değil.
Hırsım ya da hüküm sürme arzum yok. Ben ormancıyım.
Hırsım ya da hüküm sürme arzum yok. Ben ormancıyım.
Ve Johnnynin diğer hırsı nedir Bay Mahoney?