Examples of using Halı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Champagne Halı ve Mobilya.
Ev sahibim aradı ve evdeki ahşap yerlere halı döşemek istediğini söyledi.
Halı satın alırlar.
Kızlarım ve ben birlikte halı işinde koşturuyoruz.
Şimdi küçük Halı içeriye göndereceğim. Peki.
Teğmen, halı, esrar, afyon.
Ama annen bize taşınınca yeni halı alacağımızı söylemiştin.
Şimdi küçük Halı içeriye göndereceğim. Peki.
Gel. Başta sadece halı ve eski kitaplar satıyordum.
ucuz halı. Evet.
Ama Halı tanımamdan ötürü diyorum ki muhtemelen yeni yıla New Yorkda girer.
Ama bizlere ne toprak verildi, ne de halı dokuması öğretildi.
Ayrıca, belki daha önemsiz ama halı gerçekten iğrenç.
Bavulları bulmak için Halı kullanıyorlar.- Bilmiyorum.
Ama listede'' 2 halı'' diyor.
Saç kepeği, karabuğday, naftalin, ucuz halı.
Peki. Şimdi küçük Halı içeriye göndereceğim.
Halı satıyorum. Sadece yarım düzine halı var.
Saç kepeği, karabuğday, naftalin, ucuz halı.
Halı yok, halı yok.