HATUNLARA in English translation

chicks
piliç
hatun
kız
fıstık
yavru
kadın
civciv
çıtır
kadını
ladies
bayan
leydi
hanım
hanımefendi
kadın
kadını
hanımı
women
kadın
bir kadin
kadını
girl
kız
kadın
bir kızsın

Examples of using Hatunlara in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Biliyor musun 2 içki alman lazım en az, ve hatunlara dokunmak yok, Ricky, özellikle ona.
You know, it's a two-drink minimum, and no touching the ladies, Ricky, especially her.
Çekici hatunlara bakması güzeldir.
Attractive women are great to look at,
hatunları buraya getirince erkekler de gelecek ve hatunlara içki ısmarlamak isteyecekler.
once you get the chicks, the guys show up, wanting to buy the chicks drinks.
Biliyor musun 2 içki alman lazım en az, ve hatunlara dokunmak yok, Ricky, özellikle ona.
And no touching the ladies, Ricky, especially her. You know, it's a two-drink minimum.
hızlı elde edebileceğin hatunlara… tavuk sandviçine ve havyara davet ediyorlar. Haklı.
full of easy money and fast women… Invites to gambling dens.
Ayrica hatunlar onlara bayiliyor.
And the ladies love them.
O yaşlı hatun ve ölü kocası sayesinde benim de motorlara yağ gelmeye başladı.
That old broad and her dead husband got my engine revving, too.
Geçen geceki hatunu hatırlıyor musun?
You remember the woman from last night?
O hatun telefon açmış olmalı, adam tüyo almıştı çünkü.
That dame must have gotten to a phone,'cause he was tipped off.
Bardaki hatunun bir ismi var Zapata.
The girl at the bar has a name, Zapata.
Hüma Hatun sağlıklı bir erkek evlat dünyaya getirdi Sultanım.
Hma Hatun gave a healthy boy, my Sultan.
Hatun mirasyedi, koleksiyoncu
She is an heiress,
Benim hatunla kendimize ait bir yerimiz olsun istiyoruz.
Me and my girl wanna get our own place.
Hatunları gördün mü?
You see those two women?
Bugün tonlarca çıplak hatun gördüm, ve biraz abaza hissediyorum.
Me'as seen a lotta naked ladies today, and me is feelin' well horny.
Camp Town Hatunları bu şarkıyı söyler, lay-lay-lom.
De Camp Town Ladies sing this song, doo-dah, doo-dah.
Fakat hatunlar silahları sever.
But the girls like the guns.
Hatunlar, silahları severler.
The girls, they like the guns.
Yanlış hatunla evlenmişim.
I married the wrong broad.
Hangisinin doğru hatun olduğunu, nasıl anlarsın biliyor musun?
You know how you can tell which one is the right broad?
Results: 47, Time: 0.0357

Top dictionary queries

Turkish - English