Examples of using Havlun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Havlun var mı?
Havlun var mı?
You have a towel?Havlun var mı?
Do you have a towel?Havlun üzerinde değil.
You aren't wearing a towel.Beni korkuttun. Havlun var mı?
You scared me. Do you have a towel?Beni korkuttun. Havlun var mı?
Do you have a towel? You scared me?Havlun var mı hayatım?
You got a towel, dear?İşte havlun.
Here's a towel.Kişisel banyo havlun, el havlun ve sabun bezini… el sabununu,
Kişisel banyo havlun, el havlun ve sabun bezini,
I got your flip-flops for the shower, your personal bath towel, hand towel and washcloth, your hand soap,Duş için malzemelerini koydum, kişisel banyo havlun, el havlun ve sabun bezini.
Your bath towel, hand towel and washcloth… You got your flip-flops for the shower.Havlun kumlanır, kumu silkmek için havluyu sallarsın,
Sand on towel now, flap Havuzdan döndüğümde, havlum hep gitmiş oluyor.
Then when I come out of pool, my towel is always gone.Havluları her hafta değiştiriyoruz.
We change the towel every week.Havlunuz var mı?
You got a towel?Yolun ortasındaki havlunu as banyoya tamam mı?
Hang your towel up in the bathroom on the way, will you?Hey havlucu çocuk!
Yo, towel boy!Havlucu çocuk.
Towel boy.Ve havlunu bir daha banyo zemininde bırakma, tamam mı?
And don't leave your towel on the bathroom floor again. okay?Küçücük havluyla duştan çıkan kişi sensin, Jess.
You're the one who's always getting out of that shower in that little towel, Jess.
