HAVUZLARINA in English translation

• pools

Examples of using Havuzlarına in Turkish and their translations into English

Havuzları var mı onu bile bilmiyorsun.
You don't even know if they have got a pool.

Saray havuzunun doğrudan denize bağlandığını fark etmiş anlaşılan!
It seems like she's realized that the royal palace's pool is connected directly to the sea!

Havuzdaki kazadan beri onda düzgün gitmeyen bir şeyler var.
T-There's something not right with him ever since the pool incident.

Bay Murrowun havuzdaki suyu boşalttığını farketmesi şok edici olmalı.
It must have been a shock to discover that Mr. Murrow had drained the water out of the pool.

Havuzdaki kazayla alakası olduğunu mu düşünüyorsun?
Do you think it's to do with the pool incident?

Atatürk Yüzme Havuzları Kompleksi, Türkiyenin Adana kentinde bulunan bir yüzme kompleksidir.
Mersin Olympic Swimming Pool is a complex of swimming pools in Mersin, Turkey.

Havuz benim bebeğim.
The pool's mine, babe.

Havuzumuzu temizleyen çocuk. Kurt Alvarez.
Kurt Alvarez. Our pool guy.

Havuzumuzu temizleyen çocuk.
Our pool guy.

Havuzumuzu temizleyen çocuk. Kurt Alvarez.
Our pool guy. Uh, Kurt Alvarez.

Havuz kurudu. Dominus.
The pool's dry. Dominus.

Gelgit havuzlarına!
To the tide pools!

Yüzme havuzlarına bayılırlar.
They just love swimming pools.

İnsanların havuzlarına paraşütle atlayamazsın.
You can't parachute into people's pools.

Şahsen, yüzme havuzlarına bayılırım.
Personally, I like swimming pools.

Ben şelâle havuzlarına gitmek istemiştim.
I wanted to go to the waterfall pools.

Tuz havuzlarına bakar bu saatte.
He checks the salt pools at this time of day.

Şahsen, yüzme havuzlarına bayılırım.
I like swimming pools.

Yüzme havuzlarına koyulan kadar.
Like in a swimming pool.

Bu kadar şeyi neden havuzlarına koyuyorlar?
Why do they have all these things in their pool?