Examples of using Hawaiiye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu, bavulunu Las Vegas için toplamış, ama yanlışlıkla Hawaiiye inmiş.
It's like this one packed for Vegas and landed in Hawaii instead.Ya Hawaiiye.
HAWAII? OR.Alaska ve hatta Hawaiiye.
Ajan Barrett ve ekibi dün akşam yeni bir ipucunun peşinden Hawaiiye gitti.
Following a new lead. Agent Barrett and her team left for Hawaii last night.İnanamıyorum… Evlenseydik, Hawaiiye taşınıyor olacağıma.
If we had gotten married, I would be moving to Hawaii.Burayı terkedip Hawaiiye git.
Go ahead Leave here for Hawaii.Bu yılki buluşma için Hawaiiye oy vermiştim.
I voted to hold this year's reunion in Hawaii.Annem bu dükkânda para kazanıp beni Hawaiiye götüreceğini söylerdi.
Mom said she would make money with this shop and take me to Hawaii.Burası tam da Hawaiiye benzemiş!
It's like Hawaii!Uçuş Güvenliği kayıtlarına göre Lynch 2012 Aralığında Hawaiiye dönmüş.
Look-- according to TSA, Lynch arrived in Hawaii back Macadamia tohumları ilk olarak 1882de William H. Purvis tarafından Hawaiiye getirilmiştir.
Macadamia seeds were first imported into Hawaii in 1882 by William H. Purvis.Ve Hawaiiye hiç sirk gelmediği için biraz heyecanlıydım. Yedi yaşındaydım.
Because a circus never really comes to Hawaii. I was seven years old, and I was kind of excited.Ve onlar yakında Hawaiiye uçup Pearl Harbora saldıracak.
The new Japanese Emperor, Hirohito, who will soon fly to Hawaii and attack Pearl Harbor.İlk yıl Hawaiiye tatile gidebilmek için para topladı ama şimdi bütün para yerel AIDS gruplarına gidiyor.
But now all the money goes Hawaiiye gitmek istemişler -Üzgünüm. fedakârlıkta bulunup tasarruf etmişler. ama her zaman yaptıkları gibi çocuklarına daha iyisini sunmak için.
So they could provide a better life for their family and their children. but instead, like they always did, they sacrificed and pinched pennies,- They wanted Hawaiiye gitmek istemişler -Üzgünüm. fedakârlıkta bulunup tasarruf etmişler. ama her zaman yaptıkları
Sorry. but instead, like they always did, they sacrificed and pinched pennies,- They wanted Hawaiiye gitmek istemişler -Üzgünüm. fedakârlıkta bulunup tasarruf etmişler. ama her zaman yaptıkları
Sorry.- They wanted Çaba gösterip bazı şeyleri çözmeye karar vermişler… ve bu yüzden de ikinci bir balayı için Hawaiiye gidiyorlar.
So they're going to Hawaii for a second honeymoon. But they have decided Hepsini almalıyım, o yüzden iyisi mi önce Hawaiiye gidip Pearl Harborı ziyaret edeyim!
So first, I would better go to Hawaii and visit Pearl Harbor! I have got Eriyormuş. Sanırım astrofizikçi olma sebebim… çocukken yıldızlara bakmayı sevdiğimi söylediğimde… babamın Keck Teleskobunu ziyaret için beni Hawaiiye yollamasıydı.
As a kid I said I like 
