Examples of using Helenle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Daha sonra tavsiyene ihtiyacım olacaktır, ama şimdi Helenle yalnız konuşmalıyım.
Helenle benim, sırtımızda bagajımızla, tek başımıza… Apeninlerde yürüdüğümüzü biliyor musun?
Doktorun bu akşam karısı Helenle birlikte… Çocuklar İçin Araştırma Fonu yararına düzenlenen… yardım yemeği için Four Seasonsda bulunduğunu biliyoruz.
Demek, Philip Helenle aynı ekipte ve geliştirdiği makine dünyanın sonunu tetikleyecek.
Helenle konuştum ve galanın dekorasyonu için hazırlık yapmadığını duyduğumda çok şaşırdığımı hayal et.
Margaret? Daha sonra tavsiyene ihtiyacım olacaktır, ama şimdi Helenle yalnız konuşmalıyım.
Margaret? Daha sonra tavsiyene ihtiyacım olacaktır, ama şimdi Helenle yalnız konuşmalıyım.
Helenden senin için ayrılmasını iki üç yıl falan bekledin.
Büyükannem Helende de vardı, kuzenin Scottta da.
Ona Helenden söz etmem gerek!
Evet ama Helenden başka biri ihtimal dahilinde değil henüz.
Helende Grain yokmuş!
Helenden gelip beni almasını isteyeceğim.
Gidip Heleni göreceğim. Yarın sabah ilk iş olarak.
Scotty bana Heleni gördüğünü söyledi. Biliyorum, Clint.
Helenden beni geri götürmesini isteyeceğim. Dehşete kapıldım… -Evet!
Anlayacağınız, Helenden dün akşam haber aldık.
Zavallı Helenim!
Helenden söz ediyorum. Helenden söz ediyorum, elbette!
Anlayacağınız, Helenden dün akşam haber aldık.