HELIKOPTERDE in English translation

• chopper
• helicopter
• helo
• in the copter

Examples of using Helikopterde in Turkish and their translations into English

İyisin, ama helikopterde değil.
You are good, but not a helicopter.

Sığır. Neredeyse 15 saattimizi bir helikopterde geçirdik.
We have spent nearly 15 hours in a helicopter. 60 cattle.

Sığır. Neredeyse 15 saattimizi bir helikopterde geçirdik.
Cattle. We have spent nearly 15 hours in a helicopter.

tıpkı helikopterde yaptığım gibi.
like I was trying to on the helicopter.

Helikopterde Verry tabancam var.
I have a Verry pistol in the chopper.

Helikopterde küçük bir sorun çıkmış.
Something minor with the helicopter.

Helikopterde sigara içmek yasak ve ben sigara kullanmıyorum.
There's no smoking on the helicopter, and I don't smoke.

Helikopterde sadece birimize yer vardı.
There was only room on the chopper for one of us.

Helikopterde senin olman gerektiğini düşünüyor.
So he thinks you should have been on that helicopter.

Helikopterde iki yaralı var, pilotların ikisi de ölmüş!
We got two wounded and we got both the pilots dead in the chopper!

Yakında helikopterde olacağız.
We will be in the helicopter soon.

Helikopterde bir sorun mu var?
Is something wrong with the helicopter?

Helikopterde adam var.
Men on that chopper.

Helikopterde hasar var mı?
Any damage to the aircraft?

Siz helikopterde mi yaşıyordunuz?
You guys lived on the helicarrier?

Fakat helikopterde ölmüş, yani sorun yok yani sorumluluk açısından.
But, in the helicopter, so it's all good, you know, liability-wise.

Helikopterde silah yasak.
No guns on the chopper.

Helikopterde asker olacak.
In the helicopter, there will be military.

Helikopterde kıç tekmeleyen ben olsam da, bir yedeğim olması çok iyiydi.
Even though I was kicking butt on the helicopter… it was nice to have backup.

Helikopterde takip cihazımız var.
We have a tracking device on the chopper.