Examples of using Hidrojenden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hidrojende bir proton,
Andromeda en çok karbondioksit ve hidrojende büyüyor… X ışınlarının altında yatıyor.
Belki hidrojene ihtiyacınız var.
Hala hidrojene ihtiyacımız var.
Muhtemelen şu hidrojenli arabalardan çıkaracaklar.
Gaz maskeleri, hidrojene karşı hiçbir işe yaramaz.
Gaz maskeleri, hidrojene karşı hiçbir işe yaramaz. Hidrojen bazlı.
Gaz maskeleri, hidrojene karşı hiçbir işe yaramaz.
Gaz maskeleri hidrojene karşı işe yaramaz.
Sensörleri bozmak için nebulanın hidrojenini yaktı sonra durdu.- Hayır.
Genellikle bisiklete binerim, ayrıca bakanlığın hidrojenli bir arabası var.
Hayır, hayır. Hidrojene dokunma.
En hafifi hidrojendir.
Gazların en basit olanı hidrojendir.
Eğer derinlik değişikliği değilse… hidrojendir.
Bu da her yoldan çıkabilen hidrojene yol açar.
Işınımın kaynağı evrende en bol bulunan element olan hidrojendir.
Golun dibinde hidrojen sulfit filan yokmus.
Hidrojenli petrol yağı,