Examples of using Hindistan cevizini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hindistan cevizini sevmek çok önemlidir.
Hindistan cevizini kırsana.
Hindistan cevizini iyice çiğne… sonra yut.
Hindistan cevizini elleriyle sıkıp suyunu çıkarıyor!
Hindistan cevizini mi? Neyini seviyorsun?
Olduğun yerdedir Hindistan cevizini düşün!
O hindistan cevizini niye amirine göstermiyorsun?
Al şu istediğin mango hindistan cevizini.
Geri gelene kadar bu hindistan cevizini her iki elinle sıkıca tut… bu aynanın önünde.
Olsaydı 300,000 hindistan cevizini ve kanının her damlasını bir litre benzine takas ederdim!
Fury, bu çocuk geçmişte bir suçlu olmuş olabilir ama o adada yalnız bırakılmak gerçekten onun Hindistan cevizini çatlatmış.
Ev yapımı özel bira ve ayrıca arpayı ve hindistan cevizini yapmam bir haftamı aldı.
Cyndee, ön görüşmende… seni 15 yıl esir tutan adamdan… nefret ettiğini söyledin… ancak hindistan cevizini seviyorsun.
Cyndee, ön görüşmende… seni 15 yıl esir tutan adamdan… nefret ettiğini söyledin… ancak hindistan cevizini seviyorsun.
derisi beyazlaşmış kör bir kurbağayı bulmak için hindistan cevizini açarlarmış.
Derisi beyazlaşmış… kör bir kurbağa. Ve görürsün… Hindistan cevizini açarsın.
Derisi beyazlaşmış… kör bir kurbağa. Ve görürsün… Hindistan cevizini açarsın.
Ah, o hindistan cevizinin düşmek üzere olduğunu biliyorum.
Karayip hindistan cevizinden getirsene.
Hayır, Waldenın hindistan cevizine alerjisi var.