Examples of using Hindiye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hindiye bir insanmış gibi davranılıyor.
Treating the turkey like it's a person.Ama bu da hindiye benziyor, değil mi?
Ben kaz etini hindiye hep tercih etmişimdir.
You know that I have always preferes goose to turkey.Hindiye odaklanmak istiyorum.
I want to focus on the turkey.Hindiye benziyor ha? Kretase döneminde yaşadığını düşün.
Hindiye benziyor ha? Kretase döneminde yaşadığını düşün?
Imagine yourself in the Cretaceous period. A turkey?Baba, hindiye ağlamayı kes!
Dad, stop crying all over the turkey!Hindiye oy verdiğimi söylemiştim.
I did vote for turkey.Evet, hindiye benziyor.
Yeah. Evet, beni hindiye götür.
Yeah, take me to the turkey.Ama bu da hindiye benziyor.
But it kind of looks like a turkey.Belki sadece Şükran günü ve ve hindiye pek bayıldığım söylenemez.
Except maybe Thanksgiving, and I really I'm not crazy about turkey.Pekâlâ, şimdi gelelim hindiye.
Okay, now for the turkey.Hatalı olmanız için hindiye dua edeceğim.
And I pray to stuffing that you are wrong.Ton balığı salatası. Hindiye en yakın şeydi.
Closest thing they had to turkey. Tuna salad.Al. Şu hindiye bak!
Look at that, a turkey! Take it!Bununla dalga geçip,… insanların ellerini hindiye çeviremezsin.
Turning people's hands into turkeys. You don't go playing around.Masaj yapıyorsun? Baba, neden hindiye.
Dad, why are you massaging the turkey now?Kretase döneminde yaşadığını düşün. Hindiye benziyor ha?
Imagine yourself in the Cretaceous period. A turkey?Connor ı hindiye çevirdiler.
They turned Connor into a turkey.
