HOFFMANN in English translation

Examples of using Hoffmann in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ramón Jiménez Ursula Hoffmann, Serge Levis bu şahsın kimliği ise belirsiz.
Gulllaume emends Nicolas Rosenko. Ramon Jimenez Ursula Hoffmann, Serge Levis… and an unknown.
Hoffmann ilk aşkı, bilim adamı Spalanzani
Hoffmann's first love is Olympia,
Çünkü bahsettiğim matematikçi, Hoffmann,- Tamam beyefendi,
He had waffles. because that mathematician that I mentioned, Hoffman,: You know,
Bu yöntem Dr. hoffmann ve Dr. human tarafından yapılan yukarıda bahsedilen çalışmada kullanılmıştır., Güney Afrikadaki Technikon Pretoria Kolejinin Arcadia kampüsündeki on iki kız öğrencinin kinofobi belirtilerine sahip olduğu tespit edildi.
This method was use in the above-mentioned study done by Drs. Hoffmann and Human whereby twelve female students at the Arcadia campus of Technikon Pretoria College in South Africa were found to possess symptoms of cynophobia.
Benim de doğruluğuna inandığım hikayeye göre, o zamanlar Haas hurufat dökümhanesinin patronu olan Eduard Hoffmann geleneksel bir 19. Yüzyıl Alman sans serif karakteri olan Akzidenz Groteskin modern bir versiyonunu yapmak istemiş.
And I think it's true, that Eduard Hoffmann, who had been the boss at Haas type foundry, wished to make a modernized version of Akzidenz Grotesk, which was essentially a traditional nineteenth-century German sans serif.
Jens Hoffmann, Hans Ulrich Obrist
Jens Hoffmann, Hans Ulrich Obrist,
Roald Hoffmann, Daniel Mucida,
Roald Hoffmann, Daniel Mucida,
Hoffmannı da hallederiz.
Then let's get Hoffmann.
Hoffmannı istiyorum.
I want Hoffmann.
Hoffmannın hiç önemi yok.
Hoffmann means nothing to me.
Hoffmannın masum olduğunu mu düşünüyorsun?
Do you think Hoffmann is innocent?
Şu Hoffmannla bir alakanız var mı?
Are you related to that Hoffmann?
Hoffmannın yatağından ayrılmasına müsaade edilmeyecek.
Hoffmann is not allowed to leave his bunk.
Komutan Hoffmannın bu gemiye kumanda edemediği gayet açık.
Of commanding this vessel. Captain Hoffmann is clearly incapable.
Öyleyse, Hoffmannın çoktan kendini vurması gerekirdi.
Well then, Hoffmann should have shot himself a long time ago.
Hoffmannın fazla savaş tecrübesi yok… diğerlerine nazaran onu verebileceğinizi düşündüm.
So you could spare him more than others. Hoffmann has little combat experience.
Öyleyse, Hoffmannın çoktan kendini vurması gerekirdi.
Then Hoffmann should have shot himself long ago.
Yarım saat sonra Hoffmannla buluşacağım.
I'm meeting Hoffmann in half an hour.
Dagmarhusa gidip Hoffmannla görüşeceğiz.
We will go to Dagmarhus and ask to see Hoffmann.
Stuttgartlı Dr. Hoffmanndan.
Dr Hoffmann of Stuttgart.
Results: 102, Time: 0.0196

Hoffmann in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English