HOYTU in English translation

• hoyt

Examples of using Hoytu in Turkish and their translations into English

Bakalım 2005 yılında Hoytun okulla bir bağlantısı var mıymış.
See if Hoyt had any connection to that college in 2005.

Hoytun ona yaptıkları, konuşulacak bir şey değil.
What Hoyt did to her, you can't talk about.

Bay Hoytla ilk tavuk çiftliğinde birlikte çalışmıştım.
I worked with Mr. Hoyt on his first chicken farm.

Hoytla ilgisi olmalı, değil mi?
Have to do with Hoyt, don't you think?

Jaz Hoyta birilerinin ilgi göstermesi beni heyecanlandırıyor.
I'm thrilled when anyone shows an interest in Jazz Hoyt.

Niçin? Hoytun nereden geldiğini bilmek istiyorum?
I want to know where Hoyt came from.- Why?

Bunu yapamıyorsan, Jaz Hoyta karşı olsa bile, burada çalışmamalısın.
You shouldn't be here. if you can't do that, even with jaz hoyt.

Cole Hoyta bakmıştım. Eskiden burada yaşıyordu.
Cole Hoyt. I know he used to live here.

Cole Hoyta bakmıştım. Eskiden burada yaşıyordu.
I know he used to live here. Cole Hoyt.

Jason içmiyor. Hoytun da annesi kilosuna dikkat etmesini söylemiş.
Jason's not drinking and Hoyt says his mama wants him to watch his weight.

Hoyta söyle şimdi trenden indi.
He just got off the coaster. Tell Hoyt.

Eskiden başçavuş Hoyttum.
Used to be Sergeant Major Hoyt.

Bu sefer Hoytla birlikte.
This time with Hoyt.

Hatta ona ödeme yapan Jon Hoyta bile.
Not even the man paying him, Jon Hoyt.

Stacy Hoytla tanış.
Stacy Hoyt.

Tamam. Şu an muhtemelen Hoytla takılıyordur.- Farkındayım.
Okay, right now, he's probably hanging out with Hoyt, Yeah, I'm aware.

Saat 3de Hoyt Avenue, Brooklyn.
HOYT AVENUE, BROOKLYN, 3:00.

Ve Hoyt.
AND HOYT.

Leo, Ajan Hoytu hatırlarsın.
Leo, you remember Agent Hoyt.

Hoytu tanıyor musun?
Do you know Hoyt?