IÇIN BEKLE in English translation

wait for
beklemek
bekleyeceğiz
için bekleyin
beklerken
hold for
için bekleyin
bekleyin
bekle
waiting for
beklemek
bekleyeceğiz
için bekleyin
beklerken
stand by for
için beklemede kalın
beklemeye geçtik
için bekleyin

Examples of using Için bekle in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Computer category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
İndirme esnasında hata oluştuysa onay için bekle. Eğer hata
Wait for confirmation if an error occurred during the download. If there were no errors,
Bunun için bekle… bir çörek.
I was eating, wait for it, a donut. m.?
Biz gezindik… bunun için bekle… biz, bu yakınlarda dün en az yarım saat gezindik bir ATM bulabilmek için ATM ondan para çekme ücreti almadı.
We drove… wait for it… we drove around for a half hour yesterday looking for an ATM that wouldn't charge him a withdrawal fee.
Tamam, şey, ben yiyordum… Bunun için bekle… bir çörek.
Okay, um, well, I was eating… wait for it… a donut.
Her bir mektup şunun için bekle, bunun için bekle diyordu.
they all told me to wait for this and wait for that.
El sıkışmış olduğum tüm bu yaşlı yüzlere baktıkça… Gülmek için bekle.
As I look at all the old faces I used to shake hands with… Wait for the laugh.
Böylece İblis domuz gelir ve görür… bunun için bekle… Tinanın mükemmel bir kopyası.
A perfect replica of Tina. So demon pig comes along and sees… wait for it.
Böylece İblis domuz gelir ve görür… bunun için bekle… Tinanın mükemmel bir kopyası.
So demon pig comes along and sees… wait for it… a perfect replica of Tina.
Nesneden 6 ila 8 kişi çıktı ve açık alanların karşısına geçti… Reid için bekle.
Hold on for Mr Reid. 6 to 8 persons exited the object and race across the open fields.
Tucsondaki bir tesiste üretildi Şimdi, karbon metal testine göre, sırtımdan çekilmiş bu çivi, çalışanları en çok… Bunun için bekle… Yakosh Hint kabilesinin üyeleri.
Wait for it… members of the Yakosh Indian tribe. Now, according to carbon metal testing, whose employees are mostly… this nail, which was pulled from my back, was manufactured at a plant in Tucson.
Tucsondaki bir tesiste üretildi Şimdi, karbon metal testine göre, sırtımdan çekilmiş bu çivi, çalışanları en çok… Bunun için bekle… Yakosh Hint kabilesinin üyeleri.
Now, according to carbon metal testing, wait for it… members of the Yakosh Indian tribe. was manufactured at a plant in Tucson this nail, which was pulled from my back, whose employees are mostly.
Senin için beklemeye bir yere gidiyorum.
I will go somewhere and wait for you.
Artıklar için beklemen gerekecek.
You will have to wait for the leftovers.
Numaranız için beklemede kalın.
Please hold for your number.
DNA raporu için beklemeye bile gerek yok.
Don't even have to wait for the DNA.
Müdür Simms için beklemede kalın.
Hold for Director Simms.
Kalan testler için beklemeniz gerekmiyor.
You don't have to wait for the rest of the tests.
Gregory Beam için beklemede kalın. Aktarıyorum.
Hold for Gregory Beam, please. Transferring you now.
Öğrenmek için beklemen gerekecek.
You will have to wait for another time.
Gregory Beam için beklemede kalın. Aktarıyorum.
Transferring you now. Hold for Gregory Beam.
Results: 99, Time: 0.0244

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English