IŞ ARAMAK IÇIN in English translation

looking for work
iş aramak
işe bakacak
looking for a job
i̇ş aramam
to seek employment
search of work

Examples of using Iş aramak için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Belki de bunun nedeni, babamızın birkaç ay önce… iş aramak için evden ayrılması ve sonra dönmemesiydi.
Perhaps it was because a couple of months earlier our father had gone looking for work and never returned.
Sadece bir nesil önce binlerce Norveçli iş aramak için ülkelerinden ayrılmaya zorlandı, çoğunlukla ABDye göç etti.
Only a generation ago, thousands of Norwegians were forced to leave their country in search of work, emigrating mainly to the US.
Belki de bunun nedeni, babamizin birkaç ay önce… iş aramak için evden ayrilmasi
Our father had gone out looking for work and never returned.
Belki de bunun nedeni, babamizin birkaç ay önce… iş aramak için evden ayrilmasi ve sonra dönmemesiydi.
Perhaps it was because a couple months earlier… our father had gone out looking for work and never returned.
Gözaltı kararları, Karadağa iş aramak için gelen Moldavyalı iki çocuk annesi bir kadının polis koruması istemesinin ardından alındı.
The arrests came after a Moldovan woman, a mother of two who had come to Montenegro in search of a job, sought police protection.
Nüfusun belli bir yüzdesi iş aramak için buraya, Long Beache geliyor.
To Long Beach to look for jobs. So a certain percentage of the population drives down here.
Bugün Romanyadaki işsizlerin sadece yüzde 20si iş aramak için interneti kullanmaktadır.
Today, only 20 percent of unemployed people in Romania use the internet to search for a job.
sabah 10dan akşam 7ye kadar kamptan ayrılarak iş aramak için şehre gitme izni vardır.
permitted to leave the camp and go into the city to look for work from 10:00 a.m. to 7:00 p.m.
Glenese halamın yanına taşınmak zorunda kalmayız ve iş aramak için uzaklara gitmek zorunda kalmazsın.
you wouldn't have to sell the store, and we wouldn't have to move in with Aunt Glenese, and you wouldn't have to go away to look for work.
Glenese halamın yanına taşınmak zorunda kalmayız… ve iş aramak için uzaklara gitmek zorunda kalmazsın… aile gibi bir arada kalırız.
to sell the store, and you wouldn't have to go away to look for work. and we wouldn't have to move in with Aunt Glenese, I thought if I could find it.
Almanyanın göçmen Romanlarla ilgili sorunlar ve ABnin diğer bölgelerinin de iş aramak için gelen işçilerle dolacağı yönündeki endişeler yüzünden iki ülkenin katılımına karşı çıkabileceğini söyledi.
who said France and Germany might object to the two countries' accession because of issues surrounding migrant Roma, and because of concerns that a flood of workers would emigrate to other parts of the EU in a search for jobs.
İş aramak için güneye gitti.
He's gone South looking for work.
İş aramak için yaklaşık olarak altı ay önce geldi.
He came in about six months ago, looking for a job.
İş aramak için birkaç arkadaşla dağlara doğru yola çıkmıştık.
Looking for work we left with some friends to the mountains.
İş aramak için dışarıda olacak.
She will be out looking for a job.
İş aramak için New Yorka geldi.
He came to New York in order to look for a job.
İş aramak için geldim.
Here just looking for work.
İş aramak için dışarı çıkmadığı ortada.
He's not out looking for a job.
İş aramak için St. Simon oteline geldi.
She turned up at the Hotel St Simon, looking for work.
İş aramak için St. Simon oteline geldi.
Looking for work. She turned up at the Hotel Saint Simon.
Results: 45, Time: 0.0327

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English