IDOLÜ in English translation

idol
put
heykeli
bibloyu
popstar
idolizes
idol
putlaştırır
örnek

Examples of using Idolü in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İsa, Hıristiyanlık dininin idolü haline gelmiştir.
Jesus Christ has actually become an idol in the Christian religion.
Gençliğimin idolü.
The idol of my youth.
Kime?- Yetmişlerin televizyon idolü.
S TV icon. Who?
Babası onun idolü.
He idolizes his dad.
Şehrin idolü.
The idol of the city.
Bütün bir kuşağın idolü.
The idol of an entire generation.
Bütün bir kuşağın idolü.
The icon of an entire generation.
erkeklik idolü.
masculinity incarnate.
Garrettın idolü olmak ne kadar hoşuma gitse de dokuz numaralı sepetçi çocuk olma korkumu bastıramıyordu.
As comforting as it was to be Garrett's idol it didn't diminish the horror of being Basketboy number nine.
Milyonların idolü büyük Illyrianın… küçük bir boyuta kısıldığını mı söylüyorsun?
Idol of millions, was limited to one small dimension? Are you telling me the great Illyria?
Adın o kadar duyuldu ki Kansasta seni idolü yapan bir katil var.
There's a killer out in Kansas who idolizes you.- You got so much publicity.
Para Para, 1998-99larda pop idolü SMAPden Takuya Kimuranın televizyonlarda bu dans türünü icra etmesiyle, Japonyada büyük bir akım başlattı.
Para Para experienced a huge boom in Japan in 1998-1999 when pop idol Takuya Kimura of SMAP performed it on television.
asla bir idolü olmadığını söylese de Brezilyalı millî oyuncu Romárionun oyunundan büyülendiğini söyledi.
though he never really had an idol.
rahatça şarkı söyleyebilen pop idolü Full Moon( Dolunay) a dönüşür.
Furumūn), a 16-year-old pop idol, completely free of cancer and able to sing.
ilk hakiki J-pop idolü Matsuda Seikoda.
the very first genuine J-pop idol, Matsuda Seiko.
Çocuğun adı Tommy Sandsdi, harika genç bir adam, daha sonra gençlerin idolü oldu ve onunla tura çıktık.
Became a major teenage idol, and we went on the road. This kid's name was Tommy Sands, a wonderful young man.
Ya gaza basıp arabayı sürersin… ve Billy Idolü konserde görmek için yaşarsın… ya
And live to see the great billy idol in concert, or I could shoot you in the face
Gençlik idolleri olduğundan beri gençlik idolü fanatikleri de vardı. Fanatik- mantıksız bir heyecanla motive olan kişi.
As long as there have been teen idols, there have been teen-idol fanatics.
Yaşında, gösterişli, öğrencilerin idolü olan Pierre ikinci derisiymiş gibi sürekli fitilli kadife giyer.
Fortyish and flamboyant, idolized by his students… corduroy is like his second skin.
Bak bakalım Amerikanın idolü… o meşhur anti çocuk konuşmalarından birini yapmış mı?
Has made any more of those speeches against children. See if the idol of young America?
Results: 133, Time: 0.0246

Idolü in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English