IMANLARINI in English translation

in faith
imanını
din
dinde
iman
inancını
i̇nançla
inanarak
inanmayanlar
belief
inanç
inanmak
iman
imanını
bir inanç
inanca
düşüncem
bir inanış

Examples of using Imanlarını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İnananlar ve imanlarını bir zulümle bulaştırmayanlar güvenliği hakketmişlerdir
Those who have accepted the faith and have kept it pure from injustice,
İman edenler ve imanlarını zulüm ile karıştırmayanlar… İşte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Those who believe, and have not confounded their belief with evildoing-- to them belongs the true security; they are rightly guided.
İman edenler ve imanlarını zulüm ile karıştırmayanlar… İşte güven onlarındır
Those who believe and do not mix up their faith with iniquity, those are they who shall have the security
İnananlar ve imanlarını bir zulümle bulaştırmayanlar güvenliği hakketmişlerdir
It is those who have faith, and do not mix their faith with wrongdoing,
Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allahın ayetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.
Only they are the believers whose hearts fear when Allah is remembered, and their faith advances when His verses are recited to them, and who trust only in their Lord.
Bu da, Tanrının buyruklarını yerine getiren, İsaya imanlarını sürdüren kutsalların sabrını gerektirir.››.
Here is the patience of the saints, those who keep the commandments of God, and the faith of Jesus.
Onun ayetleri kendilerine okunduğu zaman imanlarını artırır ve Rablerine tevekkül ederler.
when His revelations are rehearsed unto them, they increase their faith and who trust in their Lord.
İnananlar ancak, o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalbleri titrer, ayetleri okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır.
Indeed the believers are those whose hearts quake at the mention of Allah, and when His verses are recited to them it increased them in faith.
İnanmış olanlar ancak o kişilerdir ki, Allah anıldığında yürekleri ürperip titrer ve onlara Allahın ayetleri okunduğunda, bu onların imanlarını artırır.
Indeed the believers are those whose hearts quake at the mention of Allah, and when His verses are recited to them it increased them in faith.
İman edenlere gelince( bu sure) onların imanlarını artırır ve onlar sevinirler.
As for those who believed, it has increased them in faith, while they are rejoicing.
kendilerine Allahın ayetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.
when His revelations are recited to them their faith strengthens. In God alone do they trust.
yanlarında Allah zikredilince kalpleri ürperir, kendilerine Onun âyetleri okununca bu, onların imanlarını artırır ve yalnız Rablerine güvenip dayanırlar. 3,135; 39,23; 9,124.
become full of fear when Allah is mentioned, and when His communications are recited to them they increase them in faith, and in their Lord do they trust.
Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allahın ayetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.
Those only are believers who, when God is mentioned, their hearts quake, and when His signs are recited to them, it increases them in faith, and in their Lord they put their trust.
o kimselerdir ki yanlarında Allah zikredilince kalpleri ürperir, kendilerine Onun âyetleri okununca bu, onların imanlarını artırır ve yalnız Rablerine güvenip dayanırlar. 3,135; 39,23; 9,124.
when Allah is mentioned, their hearts become fearful, and when His verses are recited to them, it increases them in faith; and upon their Lord they rely.
yalnızca onların imanlarını ve teslimiyetlerini arttırdı.
His Apostle spoke the truth; and it only increased them in faith and submission.
Allah anıldığında yürekleri ürperip titrer ve onlara Allahın ayetleri okunduğunda, bu onların imanlarını artırır. Ve onlar yalnız Rablerine güvenip dayanırlar.
become full of fear when Allah is mentioned, and when His communications are recited to them they increase them in faith, and in their Lord do they trust.
Allah anıldığında yürekleri ürperip titrer ve onlara Allahın ayetleri okunduğunda, bu onların imanlarını artırır. Ve onlar yalnız Rablerine güvenip dayanırlar.
when God is mentioned, their hearts quake, and when His signs are recited to them, it increases them in faith, and in their Lord they put their trust.
yanlarında Allah zikredilince kalpleri ürperir, kendilerine Onun âyetleri okununca bu, onların imanlarını artırır ve yalnız Rablerine güvenip dayanırlar. 3,135; 39,23; 9,124.
when God is mentioned, their hearts quake, and when His signs are recited to them, it increases them in faith, and in their Lord they put their trust.
İnanmış olanlar ancak o kişilerdir ki, Allah anıldığında yürekleri ürperip titrer ve onlara Allahın ayetleri okunduğunda, bu onların imanlarını artırır. Ve onlar yalnız Rablerine güvenip dayanırlar.
The believers are those whose hearts tremble when God is mentioned, and when His revelations are recited to them, they strengthen them in faith, and upon their Lord they rely.
bu tehdit onların imanlarını artırmış ve“ Hasbunallah ve nimel-vekil”“ Allah bize yeter!
but increased the faith of them and they cried: Allah is Sufficient for us!
Results: 74, Time: 0.0268

Top dictionary queries

Turkish - English