Examples of using Incittim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben birini incittim. Yok, hayır.
Ben birini incittim. Yok, hayır.
Atlayamıyorum da, ayağımı incittim. Hadi evlat!
Sırtımı incittim, suratıma drone çarptı… May Halayı toprağa verdim.
Duygularını mı incittim, sivri surat?
Duygularını mı incittim, sivri surat?
Yeri silerken belimi incittim. Neden topallıyorsun?
Duygularını mı incittim?- Ne oldu?
Seni incittim mi? Çok güzel?
Sırtımı incittim. -Morty,
Sırtımı incittim. -Morty,
Seni incittim. Ve seni incitmeye… Devam edeceğim.
Senin yüzünden elimi incittim. Gördün mü?
Ne ben onu incittim, ne de o beni.
Ne ben onu incittim, ne de o beni.
Eşimi incittim. Onu ne kadar sevdiğimi bilirsin.
Bayrağı selamlarken kolumu incittim. Önceden söylemiştim.
Bayrağı selamlarken kolumu incittim. Önceden söylemiştim.
Onu incittim, ve onunla konuşmaya gitmeliyim.
İnsanları incittim. Ben sadece ben.