Examples of using Incittiysem in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seni kırdıysam ya da incittiysem üzgünüm.
Şayet seni incittiysem ben.
Bunu isteyerek yapmadım. Seni incittiysem.
Eğer sen beni ya da ben seni incittiysem bu konuda dürüst olamayız.
Eğer seni incittiysem, veya sana yalan söylediysem, üzgünüm olduğumu söyleyebilirim.
Eğer duygularını incittiysem ya da seni kandırdıysam özür dilerim ama burası bir hastane
Eğer duygularını incittiysem ya da bir şekilde seni yanılttıysam özür dilerim
Seni incittiysem çok üzgünüm ama… bir başkasıyla dans ettiğini görmek istemedim.
Şayet seni incittiysem ben, ııı… Şu anda zor zamanlar geçirdiğini biliyorum… ama hayat hep böyle sürmeyecek.
Şayet seni incittiysem ben, ııı… Özür dilerim.
Varrick, seni benim için dünyalara bedelsin ve her ne şekilde olursa olsun seni incittiysem, özür dilerim.
Şu anda zor zamanlar geçirdiğini biliyorum Şayet seni incittiysem ben, ııı.
Eğer aklınızdan bir şey geçtiyse,… yani aramızda bir şeyler olabileceğine dair,… ve sizi incittiysem, özür dilerim.
Duygularını incittiysem özür dilerim ama ne yaşadığım hakkın hiçbir fikrin yok.
Bak, seni nasıl incittiysem… eğer seni incittiysem… kendimi affettirmek isterim.
Gitmemenin, senin duygularını incitmekten daha iyi olacağını söyledi.
Asla kimseyi incitmeyi amaçlamadım ama birilerinin incinebileceğini kabullendim.
İnsanlara incitmeye devam ettiğin sürece hiç bir zaman özgür olamayacaksın.
Onun duygularını incitmekten korktuğum için ona gerçeği söylemedim.
Bu Anın annemi incitmesini asla istemediğini söylediğinde içten miydin?