Examples of using Istemesem in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bak, eğer bir filmi izlemeyi istemesem neden üç taneyi birden izlemeye çalışayım ki?
Ve her ne kadar… düşünmek istemesem de, Dawson, zayıf bir adamdım.
Ne kadar istemesem de, söylemek zorundayım. Loisin Görüntüyü korumaya kendini bu kadar adaması oldukça etkileyici.
Detayları da dinlemek istemesem bile benimle alakalı olmadığını bilmek güzeldi.
Maalesef… Kimseyi rahatsız etmek istemesem de büyük çaplı bir tahta kurusu istilası altındayız.
Bakın çocuklar, her ne kadar kabul etmek istemesem de, ben şu anda bekar olduğumu biliyorum.
İtiraf etmek istemesem de savaş bölgesinde bulunduktan sonra evde hayat çok sıkıcıydı.
Ortaya çıkmasını her ne kadar istemesem de… adını temizlemek için olması gerekiyorsa… başa çıkabilirim.
her ne kadar senden yapmanı istemesem de.
Eğer şu acılı yumurtaların büyüklerinden getirsem fakat kimseyle paylaşmak istemesem bana buzdolabında yer garantisi verebilir misin?
Maalesef… Kimseyi rahatsız etmek istemesem de… büyük çaplı bir tahta kurusu istilası altındayız.
Sana minnettarım, onurumu kurtarmak için yapmış olduğun… iyi düşünülmemiş ve zorbaca girişimin için, her ne kadar senden yapmanı istemesem de.
Kabul etmek istemesem de bu adamı tek başıma yenmem zor olacak.
Çok fazla derinlere dalmak istemesem de kendimizi Saf Aklın Eleştirisindeki gibi sentetik apriori yargılarının olabilirliğini sorgular halde bulduk.
Bunun doğru olduğunu varsayarak… onu incitmek istemesem de, duygularımı bildirmek üzere hemen yola çıktım.
Nick, ne olursa olsun, istemesem bile bana ipuçları veriyor.
Tanrım, kendimi nasıl bir bakire olarak görebilirim. Bunu ne kadar istemesem de.
Belki bir gün Satış Müdürü olabilirm… Hatta bu işi hiç istemesem de.
Nasıl yapacağımı öğrendim. Hastalığı kontrol edebilirim, yapmayı istemesem bile.
Sadece o biliyordu burada olacakları burada olmak istemesem de öğrendim.