Examples of using Itirazlarına in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Resmi olmayan haberlere göre, ABD ve Avrupalı müttefikleri yeni tur müzakerelerde anlaşma sağlanamazsa Kosovaya otomatikman bağımsızlık verilmesini öngören bir maddeyi çıkararak Rusyanın itirazlarına son vermeye çalışacaklar.
Vickynin itirazlarına rağmen… Judy onu Juan Antonioyla bir araya getirmenin… bir yolunu bulmaya niyetliydi… ve sanat dünyasından arkadaşı… Gabriellayı bir parti vermek için ikna etti… Vicky ve Juan Antonioyu da davet ettirdi.
Vickynin itirazlarına rağmen… Judy onu Juan Antonioyla bir araya getirmenin… bir yolunu bulmaya niyetliydi…
Hooke, böyle fosiller dünya üzerinde geçmiş yaşamın tarihi hakkında, güvenilir ipuçları sağlayacağına ve teolojik olarak kabul edilmeyen yok olma içeriğini bulan, John Ray gibi modern doğacıların itirazlarına rağmen, bazı durumlarda bazı jeolojik afetler vasıtasıyla nesli tükenmiş olan türlerin açıklanabileceğine inanıyordu.
yazarlar şimdi“ E-Cat yanlılarının bu basit fizik itirazlarına cevap verebilecek kanıtlanabilir, test edilebilir, tekrarlanabilir bilimi sağlamalarının” sırası olduğunu savunmaktadırlar.
bıyıklı ve'' ağaçlar adına konuşan'' yaratığın itirazlarına rağmen açgözlü,
İşbirliği Teşkilatı( AGİT) ve BMnin yoğun itirazlarına karşın hükümetin, 131 gazetecinin hapishanelerde bulunmasını,
Belgeye itiraz edebiliriz.
İtirazım yok, Sayın Yargıç.
İtirazım yok efendim.
Buna itirazın yok sanırım.
İtirazınız var mı?
Sayın Yargıç, itirazın reddedilmesini rica ediyorum.
İtirazın kabul edilmesini istemiyorsanız, bu kısımları çabuk geçin avukat.
İtiraz için mahkemenin tarihi belirlenmeden, cesedi bir hücrede bulundu.
İtirazım yok, hepimiz parti severiz.
Avukata itirazını yapması için izin verildi.
Dostumun bu itirazını tahmin edip yanımda örnek bir karar getirdim.
İtirazınız not edildi.
İtirazın dikkate alınacak, Nadia.