IYILERE in English translation

good
iyi
güzel
harika
uslu
sağlam
sevindim
well
iyi
şey
peki
evet
eh
aslında
öyle
güzel
eee
o zaman
better
iyi
güzel
harika
uslu
sağlam
sevindim
goods
iyi
güzel
harika
uslu
sağlam
sevindim
the righteous
erdemliler
iyi
doğrular
salih
takva
korunanlar
muttakiler
sakınanları
dürüst
müttakiler

Examples of using Iyilere in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu basitce hiç doğru değil. Bu nedenle, iyi bir hayat, iyi görünmek, iyi hissetmek ve iyilere sahip olmak değildir, iyi bir hayat, iyi birisi olmak ve iyilik yapmaktır.
So, the good life is not about looking good, feeling good or having the goods, it's about being good and doing good.
Beni müslüman olarak öldür ve beni iyilere kat!
submitting to Your Will), and join me with the righteous.
Larry. -Ally. İyi misiniz, canım?
Ali. Larry? Honey, are you all right?
Peter Peter İyi misin canım?
Peter. Peter, darling, are you all right?
Baba! Baba! İyi misin, Baba?
Daddy! Are you all right, Daddy? Daddy!
Baba! Baba! İyi misin, Baba?
Are you all right, Daddy? Daddy! Daddy!
İyi misin, Julie? Aman Tanrım!
Oh, my God, Julie, are you all right?
İyi misiniz, Bayan Lillie? -Ah!
Are you all right, Miss Lillie?-Ah!
Vay canına!- İyi misiniz Bayan Dunhill?
Blimey!- Are you all right, Mrs. Dunhill?
İyi misiniz, Bay Twain?- Teşekkürler, Emily.
Are you all right, Mr. Twain?- Thank you, Emily.
İyi misin Martin?- Lanet olsun.
Are you all right, Martin? Bloody, bloody hell.
İyi misin Martin?- Lanet olsun?
Bloody, bloody hell. Are you all right, Martin?
Peki, bilmiyorum. İyi misiniz, efendim?
Well, I don't know. Are you all right, sir?
İyi misin Nick? Onları bulacağız?
We will find'em. You all right, Nick?
Evet.- İyi misiniz, Bay Proctor?
Yes.- are you all right, mr. proctor?
İyi misin? Bilmiyorum, ben sadece.
You all right? I don't know, I just.
ama o iyi olacak.
she will be all right.
Buradayım, Morgan. İyi misin peki?
And you're all right? I'm here, Morgan?
Sonra da… bana dedi ki… İyi misin?
Are you all right? And then… she told me?
İyi, sağa sola soruşturur,
All right, I will ask around.
Results: 48, Time: 0.04

Top dictionary queries

Turkish - English