Examples of using Jerseyli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Jerseyli bir kız değiliz, 17 yaşında da değiliz.
Hastanedekiler Jerseyli bir kız olduğunu söyledi.
Sizi buralara getiren ne? Jerseyli çocuk.
Tamam mı?- Jerseyli çocuk?
İşte bu yüzden seninle ortak olacağız, Jerseyli.
Şirketimizi senin üniversite derecenden dolayı satın almadılar, Jerseyli.
Hiçbirimiz çocuğumuzun Jerseyli olmasını istemiyorduk. Bu nedenle elimizden geldiği kadar uzaklara taşındık.
South Parka gelince içimdeki Jersey tarafımı kontrol edebildim, ta ki şu Jerseyli insanlar ortaya çıkana kadar.
New Jersey sınırlarında oluyor Jerseyli halka ayrımcılık yapıyor.
araba kullanmaktır, Jerseyli bir adamla nasıl kavga edileceğidir.
Jerseyli kişilere ev satmıyorlar daha önce taşınanları kasabadan uzaklaştırmaya çalışıyorlar Jerseylilerin dükkânlarını
Jerseyli kardeşlerime saygısızlık etmek istemem ama,
Bütün hareketlerin Jerseyli serseri topluluğu gibi.
Önde ise Jerseyli bir serseri.
Oturmuş müzik dinliyor. Önde ise Jerseyli bir serseri.
Jerseyli Blaise ve Blasius ===On sekizinci
Jerseyi bırakıp neden bu çöplüğe geldiğimizi hala anlayamadım.
Doğu Rutherford, New Jerseydeki bir olayla ilgili NYPDye yardımcı oluyoruz.
Jerseyin şu muhteşem modernliğine bak.
Diğer çift Jerseydeki yazlığa gelemeyecek.