Examples of using Jurgen in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Jurgen bana para,
Adolf Jurgen Glorius, Rüdiger Karl Faber,
ettiği Berlinde hayatını kaybetti. Birgit B. nin 72 yaşındaki eşi Adolf Jurgen Glorius da saldırıda hayatını kaybetmişti.
Sanırım bu Jurgenin bahsettiği su filtrasyon sistemi.
Jurgene birkaç hareketimi göstermeme izin ve bu akşam, lütfen.
Jurgeni görmeye gidecektin hani.
Jurgenin seçim şansı olmuş olabilir ama o küçük kızın yoktu.
Jurgenin bir psikopattan farkı yok.
Numara sadece Jurgende var ve o
Jurgeni serbest bırakırsak ne olur?
Jurgenden sen sorumluydun, John. Babacığım.
Jurgeni gördün mü acaba?
Tek bildiğim Jurgenin birkaç kere kavga ettiği.
Jurgenin araba hırsızlığı kurbanı olduğuna inanmıyorsun, değil mi?- Araba hırsızları?
Jurgenin bir araba sorunu var da.
Jurgene izin verilen servet tepelerde bir konakta yaşamak.
Kababik Kardeşler… Zalim Jurgenin adına… Zhatmire Kalesine hoş geldiniz.
Kababik Kardeşler… Zalim Jurgenin adına… Zhatmire Kalesine hoş geldiniz.
Conahanın üstlerine söylediğine göre buluşacağı adamın adı da Jurgenmiş.
Kababik Kardeşler. Gaddar Jurgeni takdim ederim.