Examples of using Köşkte in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gemi sahibi köşkte.
Biliyor musun, Robert Browning bir ara o köşkte oturmuş?
Fear Factorün bir bölümünde gibiyim. Bir köşkte yaşamadığım ve pedikürlü bir kanişim olmadığı için üzgünüm.
Üstelik, o kızın orada köşkte öldüğünü biliyorsunuz, değil mi?
Ya köşkte uyanıp eve geri dönersem sıkıntı yapar mısın?
Bayan Slotterla konuşacağım… para gelene kadar köşkte bir oda tutmak için.
Bayan Slotterla konuşacağım… para gelene kadar köşkte bir oda tutmak için.
An8} Üç gün sonra Donui Kapısının yanındaki köşkte bekliyor olacağım.
Fakat sonra biri… anımsamıyorum, kim köşkte bulunmasında ısrar etti.
Siz kullar görüyorsunuz ya, Tanrı sizin gecekonduda mı yoksa köşkte mi yaşadığınıza bakmaz.
Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı.
Ayrıca senin köşküne taşınman lazım.
Bu köşkü ilk gördüğüm zaman, burada oturmak istedim.
Hiç kimse Yenilmezlerin köşküne girip sonra da bununla uzaklaşamaz!
Nanjo köşküne gitmemiz gerekiyor.
Köşkü tamamlatacağına, bu eve girişmiş.
Bu mesaj köşk yok edilmeden önce bırakılmış.
Bowman köşküne girmek için değişime ihtiyacım var.
Derhal köşke gidiyoruz. Doktorları çağıracağız.
Bu köşkün kime ait olduğunu biliyor olmalısınız.