KÖPEKLERIYLE in English translation

dogs
köpek
köpekle
dog
köpek
köpekle

Examples of using Köpekleriyle in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Neredeyse şu yeni üniformalı gözcü askerleri unutuyordum… Omuzlarında makineli tüfek ve tasmalı köpekleriyle… istasyon platformunu arşınlıyorlar.
I almost forget the image, albeit recent, of the watching soldiers in fatigues, machine-gun over the shoulder, dog on a leash, pacing the station platforms.
Ve biliyorsun bazı çılgın şeytanlar. Bazen yapmak zorunda kalırım cehennem köpekleriyle savaş.
Sometimes I would have to fight off hell dogs, and you know, some crazy demons.
Yani, sokakta köpekleriyle yürüyen kör insanlar görüyorum ama…-… neden senin köpeğin yok?
I have seen blind men on the street, and everything, with dogs but why don't you have a dog?.
Uzun kızağı çeken takım köpekleriyle birlikte. Hem sonra,
Was with teams of dogs pulling long sleds.
Orada oturup, yanlarında getirmiş oldukları yiyecekleri yediler.'''' SSler, köpekleriyle etraflarında tur atıyorlardı.
They sat there, they still had food from home and SS men were around them with dogs.
en güvenilir dönüş yolunda uzun kızağı çeken takım köpekleriyle birlikte.
most reliable way of getting around was with teams of dogs pulling along sleds.
insanların ailelerini yetiştirdikleri ve evler satın aldıkları çocuklarıyla ve köpekleriyle oynadıkları kısacası hayatlarını yaşadıkları yerlerde dolaştık.
towns where people are raising families and buying homes and playing with their kids and their dogs, and… In short, living their lives.
Köpekçik kesinlikle size sorun yaratmayacaktır,
Doggy surely won't make you any trouble,
Köpeğiniz dışarıda ağzında bir bıçakla koşturuyor.
Running around with a knife in its mouth. your dog is outside.
Neden buradasın? Köpeğinizi bulmanız için yardım etmek istiyorum?
I wanna help you find your dog. Why are you here?
Şöyle… topu köpekten almak yok. Pekala.
It's just… Okay. No taking the ball from the dog.
Köpeklerin hiçbiri bu ayı kadar zeki değil.
There ain't a dog born as smart as that bear.
Düne kadar… Köpeğiniz Red onu buldu.
Until yesterday. Your dog, Red, found him for me.
Dinleyin, köpeğinizi arabada bırakmanız gerekiyorsa Çok sıcak!
That's hot. Listen, if you must leave your dog in the car!
Dinleyin, köpeğinizi arabada bırakmanız gerekiyorsa Çok sıcak!
Listen, if you must leave your dog in the car, Ooh, that's hot!
İyi köpekçik. Evet Meredith, ailen mi?
Good doggy. So, Meredith, these the folks?
Köpek okulundan mezun olabilirsin artık. Anlaştık.
You have graduated puppy school right now. It's a deal.
Anlaştık. Köpek okulundan mezun olabilirsin artık.
You have graduated puppy school right now. It's a deal.
Köpek okulundan mezun olabilirsin artık. Anlaştık.
It's a deal. You have graduated puppy school right now.
Anlaştık. Köpek okulundan mezun olabilirsin artık.
It's a deal. You have graduated puppy school right now.
Results: 80, Time: 0.0311

Top dictionary queries

Turkish - English