KÖYLERDEKI in English translation

villages
köy
köyü
kasabaya
kasaba
village
köy
köyü
kasabaya
kasaba

Examples of using Köylerdeki in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Genellikle yine sokaklarına ve kanallarına geri dönüyor. insanların ürettiği çöpün çoğu Bu köylerdeki, kasabalardaki, şehirlerdeki.
Within each of these villages, towns and cities Most of the waste created by the individuals generally ends up on the streets or in their canals.
Eğer kaybedersem, senle birlikte kutsal batakhaneni ve bu kokuşmuş… köylerdeki sefilleri bağışlarım.
I leave you and these miserable people in their stinking villages and your den of superstition if I lose.
Makkabiler, köylerdeki pagan altarları parçaladı, çocukları sünnet etti
The Maccabees destroyed pagan altars in the villages, circumcised boys
Köylerdeki bazı evlerin yanındaki pek çok örümcek ağı olağan dışıydı.
Were extremely unusual. Many of the spiderwebs that were draped alongside some of the houses in the villages.
Kavşaklardaki, istasyonlardaki, köylerdeki onu çok seven insanlar… Franklin Roosevelte bağlılıklarını ifade edecek şekilde… saygı duruşunda bulunuyorlar.
Expressive of the devotion Franklin Roosevelt inspired. At villages, crossroads, way stations, the people who were so close to his heart stand silently.
Shima gibi pek çok tekstil işçisi çocuklarını şehirden uzak köylerdeki aile ya da arkadaşlarına bırakıyor ve sadece yılda bir veya iki kez görüşüyor.
like Shima, are leaving their children to be raised by family or friends in villages outside the city.
Marx, Rusyanın gelişimin kapitalist aşamasını atlama ihtimalini ve mir tipi köylerdeki ortak toprak kullanımı temelinde komünizmi inşa etmesi tasarımını dile getirmektedir.
dated 8 March 1881, Marx contemplated the possibility of Russia's bypassing the capitalist stage of development and building communism on the basis of the common ownership of land characteristic of the village mir.
Benim köyüm güneyde Titanların geldiği yönde.
My village is to the south where the Titans are coming from.
Küçükken köyüm bir Amerikan şirketi tarafından yerle bir edildi.
When I was a girl, my village was destroyed by an American conglomerate.
Köyüm buranın güneyinde… devlerin geldiği yönde.
My village is to the south… where the Titans are coming from.
Oyuncuların benim köyüme geldiği zamanları hatırlıyorum. Hayır.
I remember when the players came to my village. No.
Simla köyünden ayrıldığından beri… Takip edildim.
I have been followed. Since leaving the village of Simla.
Simla köyünden ayrıldığından beri… Takip edildim.
Since leaving the village of Simla… I have been followed.
Köylü de demiş ki, O benim parmağım değil.
So the hillbilly says,"That ain't my finger.
Oğlanlar için köy harika olurdu bence.
Would be marvelous for the boys. I think the country.
Güneyde benim köyüm var… Devlerin geldiği yerde.
My village is to the south… where the Titans are coming from.
Shandongda kurumuş bir balıkçı köyünden. Nereli bu?
Some dried-up fishing village in Shandong Province. Where is she from?
Shandongda kurumuş bir balıkçı köyünden. Nereli bu?
Where is she from? Some dried-up fishing village in Shandong Province?
Kurkureu köyünden burada kimse var mı?
Anyone from the Kurkureu village here? Have you met anyone from Kurkureu?
Bence bu köy çocuğunun sınıf birincisi olmasını kimse beklemiyordu.
I don't think anyone expected to be top of his class. this country boy.
Results: 47, Time: 0.0261

Köylerdeki in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English