KÜÇÜK FRANSIZ in English translation

little french
küçük fransız
biraz fransızca
biraz fransız
mini fransız
küçük fransızca
minik bir fransız
little frenchman
küçük fransız
little frenchie
küçük fransız

Examples of using Küçük fransız in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bir dağ yolunda yakalayacağına inanacağımızı mı sandın? Küçük Fransız hatchbackinin modifiye De Tomaso Panterayı.
And are you seriously expecting us to believe can catch a tuned De Tomaso Pantera on a mountain road? that a little French hatchback.
Ve bizim için bir gösteri düzenlemeye karar verdi. O küçük Fransız köyünün halkı, Amerikalıları görmekten çok mutlu oldu.
They decided to put on a show for us. were so happy to see Americans The people in that little French village.
Bu küçük Fransız kulübü hakkında şu kadarını söyleyebilirim bir yıl Pariste yaşadım ama bundan iyisini ve ucuzunu yemedim.
This darling French bistro that I am telling you… I lived a year in Paris and never ate so well, and cheap.
Ordu, küçük Fransız kasabalarını kurtarırken onlarla dolaştılar. Stevens ve ekibi, Parise giden yolda.
Stevens and his men traveled with the Army as they liberated small French towns on the drive to Paris.
Umarım bu hikayede beni küçük Fransız kız kendini de Cary Grant yapmıyorsundur.
I hope you don't think I'm the little French girl and you're Cary Grant in this scenario.
küçük Fransız keçileri büyütüp… sevimli ve küçük Fransız peynirleri yapıp… bir sürü sevimli başka Fransız hayvanına sahip oluruz.
little French cheeses, And we could have a cute, little French farm and have a bunch of other adorable, little French animals.
küçük bir Fransız çiftliğinde… sevimli ve küçük Fransız keçileri büyütüp… sevimli ve küçük Fransız peynirleri
little French goats And we could have a cute, little French farm and have a bunch of other adorable,
küçük Fransız keçileri büyütüp… sevimli ve küçük Fransız peynirleri yapıp… bir sürü sevimli başka Fransız hayvanına sahip oluruz.
have a bunch of other adorable, little French animals. and make cute, little French cheeses, And we could have a cute, little French farm.
Küçük Fransızın bankasındaki ile tipe tip aynı.- Evet.
Yes. of the little French guy's bank. And it's the exact replica.
O küçük Fransızı sevmiştim. Etienne?
Etienne? I liked that little French guy?
Hoşça kal benim küçük Fransızım.
Goodbye, my little Frenchman.
Evet. Küçük Fransızın bankasındaki ile tipe tip aynı.
And it's the exact replica of the little French guy's bank. Yes.
Onu küçük Fransıza yedireceğim.
I'm gonna feed him to little frenchie.
Senin kıçına tekmeyi basacak. Ve o küçük Fransızlar.
Is going to kick your ass. And this little Frenchie.
Senin kıçına tekmeyi basacak. Ve o küçük Fransızlar.
And this little Frenchie… is going to kick your ass.
O küçük Fransızın bu tarafa doğru geldiğini gördük.
We just saw that little French chap snooping his way back up here.
Etienne? O küçük Fransızı sevmiştim.
Etienne? I liked that little French guy.
Şimdi, izin verirseniz… küçük Fransızın odasına gitmem lazım.
Now, if you will excuse me, I have to go to the little French boys' room.
Hoşça kal benim küçük Fransızım.
So long, my little French.
Küçük, Fransız kızlar.
French, little girls.
Results: 72, Time: 0.03

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English