Examples of using Külotlar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gecelikler, büstiyerler, külotlar.
G-stringler, sexy külotlar!
Rahat külotlar.
Sütyenler, korseler, külotlar, plastik memeler.
Bu külotlar için çok yaşlı.
Herşey külotlar ve kontrat için değil mi Dolores?
Ben pamuklu külotlar giyiyorum.
Bilirsin işte. Sadece külotlar, çoraplar, korseler… seks topları ve şu ucunda boğma tasması olan… çift başlıklı bağlama zımbırtısı.
Bilirsin işte. Sadece külotlar, çoraplar, korseler… seks topları
Bilirsin işte. Sadece külotlar, çoraplar, korseler… seks topları
Ve sonra ellerim posta sipariş kataloguna ilerledi ve… sayfalarca hoş şeyler- dantel sütyenler… ipek külotlar… jartiyerler.
Bugünlerde çocuklar ne seviyor bilmiyorum ama insanlar müstehcen külotlar için bir iki kâğıttan fazla ödüyor olamaz, değil mi?
Külotlar, genellikle pelvis boyunca kasık ve kalçaya uzanan, hem erkekler hem de kadınlar tarafından giyilen kumaşa
Külotlar yeşil plastik bir kapağa sahipken,
Liseli kızların külotlarını satan şu makine.
Külotları bulduk, Frank.
Violetin külotunu giymeyeceğim!
Kasabada tüm seks manyaklarına külot ve slip mi satacaksın?
Yastık Külot, kızın amında yaşayan küçük bir koruyucudur.
Atletini ve külotunu da çıkar.