Examples of using Kılıçlarla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Savaşları artık kılıçlarla yapmıyorum.
İkiniz de sağ kalırsanız bir diğeriniz ölene kadar kılıçlarla devam edeceksiniz.
Romaya karşı Hannibalın safına geçmiş kabileler kılıçlarla ilk yüzleşenler oluyor.
Romaya karşı Hannibalın safına geçmiş kabileler kılıçlarla ilk yüzleşenler oluyor.
İkiniz de sağ kalırsanız bir diğeriniz ölene kadar kılıçlarla devam edeceksiniz.
Kim bilir? Belki gelecek hafta kılıçlarla savaşırız?
O kılıçlarla bana yaklaşana kadar etrafınız oklarla çevrilecek, kirpi gibi olacaksınız.
Artık çoğunluğu Hıristiyan. Yangınlar ve kılıçlarla ne kadar inançlı olunabilirse o kadar.
Oklarla, tüfeklerle, mızraklarla ve kılıçlarla delik deşik edilmek üzerine meditasyon yapılmalıdır.
Yapılmış -ya da yapılmamış-… bütün diğer kılıçlarla kıyaslamalısın… ancak şimdiye dek Hattori Hanzo tarafından Bir Hanzo kılıcını kıyaslayacaksan.
Ama dövüşlerin çoğu kılıçlarla, baltalarla, mızraklarla bire bir gerçekleşiyor ve bunun ilkel doğasını düşündüğünüzde.
Ama dövüşlerin çoğu kılıçlarla, baltalarla, mızraklarla bire bir gerçekleşiyor
Bir Hanzo kılıcını kıyaslayacaksan ancak şimdiye dek Hattori Hanzo tarafından yapılmış -ya da yapılmamış- bütün diğer kılıçlarla kıyaslamalısın.
ilerliyorsun Xena ve bense elimizde kılıçlarla dolaşıyoruz.
Binlerce insanı savaşa sürdüm atlarla ve kılıçlarla top, tank ve herşeyle.
Ama o öldükten sonra Romalı seçkinler sınıfı akrabalarımızı şehirden sopalarla, kılıçlarla attı.
Savaşmaya mı döneceksiniz? Beni öldürüp taş baltalar ve kemik kılıçlarla.
tüm bu ayarlanmış kılıç savaşlarını yapmak çok eğlenceli.
Kılıçlarla saldırmışlar, Binlerce okla onu kesmeye çalışmışlar, ama bir türlü ölmüyormuş.
O günlerde gladyatörler… binlerce insan, birbirlerini kılıçlarla ya da başka her şeyle öldürüyordu.