KIPIRDAMAYIN in English translation

don't move
kıpırdama
kımıldama
hareket etme
etme kıpırdama
freeze
dondurma
buz
dondur
kıpırdama
kımıldama
donar
soğuktan
donuk
hold still
kıpırdama
kımıldama
sabit dur
sabit durun
sabit tut
hareketsiz tut
dur kımıldama biraz
stand still
kıpırdama
sabit dur
durur
hala ayakta
kımıldamadan dur
ayakta dur
stay still
kıpırdama
kımıldama
sabit dur
sabit kal
hala kal
sabit durun
hareketsiz kalın
hareketsiz dur
sabit kalın
hareketsiz kal
keep still
kıpırdama
sabit dur
hareket etme
hala tutun
stay
kalın
kalıp
kal
dur
durun
çekil
çekilin
ayrılma
kalalım
kalayım
do not move
kıpırdama
kımıldama
hareket etme
etme kıpırdama

Examples of using Kıpırdamayın in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kıpırdamayın Bay Dutton. Çok.
Very good.- Stay still, Mr. Dutton.
Korkmayın! Kıpırdamayın ve Tanrının sizi kurtarışını görün!
Fear not! Stand still and see the salvation of the Lord!
Kıpırdamayın. Tamamdır.- Hayır, hayır.
No-no-no, stay right there.
Kıpırdamayın sinyor, yoksa bu kadın burnunuzun röntgenini çekecek.
Hold still, Senor Sanchez, or the basic woman is liable to x-ray your nose.
Polis! Yoksa ateş ederim! Kıpırdamayın.
Police! Don't move or I will shoot you!
Kıpırdamayın! Dinle beni, kapılıp gitme.
Don't move! -Listen to me, don't rush.
Kıpırdamayın Bay Dutton. Çok.
Stay still, Mr. Dutton. Very good.
Görürseniz, kıpırdamayın. Yakınınızda bir ayı Asla!
You see a bear near you… Stand still. Never!
Nehrin karşısına. Kıpırdamayın yarasalar… yoksa Foxy kurşun zehirlenmesi geçirir.
Or Foxy gets a dose of lead poisoning. Freeze, Bats.
Siz ikiniz, kıpırdamayın! Yoldan çekilin!
Clear the way. all right, you 2, hold still.
Kıpırdamayın lütfen. Tamam.
Right. Keep still, please.
Kıpırdamayın!- Herkes sakin olsun.
Everybody, stay calm.
Benimle gelin. Burada durun ve kıpırdamayın.
Come with me. You stay here and don't move.
Kıpırdamayın! suçlu i̇ade talebi̇ joaquín guzmán loera.
Don't move! extradition order to the united states joaquín guzmán loera.
Kıpırdamayın. Bayan Vanya.
Stand still. Miss Vanya.
Kıpırdamayın. Siz ancak Suriyeye geri dönersiniz.
Only place you're going is back to Syria. Hold still.
Kıpırdamayın! Ona ne yapacaksın?
What you do to him? Stay still!
Kıpırdamayın bayım! Vur onu.
Freeze, mister! Shoot him.
Kıpırdamayın. Fotoğraf zamanı.
Photo opportunity.- Stay.
Kıpırdamayın. Yoksa harçlık da yok. Gülümseyin.
Smile, or no pocket money. Keep still.
Results: 592, Time: 0.0506

Top dictionary queries

Turkish - English