Examples of using Kıyafetinin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tony, bana kıyafetinin tekrar devreye geçtiğini söyle.
Birazcık yaşlı, ama kıyafetinin verdiği hava… Değişik.
Aslında kıyafetinin bir eksiği var Grace.
Galiba kıyafetinin bir parçasını unutmuşsun Anita.
Artı, kıyafetinin içinde gerçekten şirin görünüyorsun.
Nasıl? Galiba kıyafetinin bir parçasını unutmuşsun Anita?
Galiba kıyafetinin bir parçasını unutmuşsun Anita. nasıl?
Kapsül kıyafetinin yaşam destek sistemi de tehlikeli alana girdi.
Kıyafetinin her bir parçasını yırtacağım.
Kapsül kıyafetinin yaşam destek sistemi de tehlikeli alana girdi.
Kıyafetinin ne renk olduğu önemli değil.
Kıyafetinin ne renk olduğu önemli değil.
Köpek avcı kıyafetinin içerisinde, gayet sevimli görünüyordu.
Kiera kıyafetinin ne yapabildiğini biliyor musun?
Ben kıyafetinin sıkıcı bir topluma önemli bir katkı sağladığını hissediyorum.
Şey, onu bulduğumda, kıyafetinin cebinde leş böceği vardı.
Teşekkürler, Stephanie. lütfen kıyafetinin geri kalanını da çıkart.
Kayardım, Jackie… Fakat seni küçük, şirin her tarafı allı pullu kıyafetinin içinde görmek seni merdivenden aşağı yitmek için beni cezp edebilir.
Sağ elimde basınç kıyafetinin eldiveni olmadan
Içine soktuğun için sağ ol, Paul. Beni bu ucuz budala kasaba kıyafetinin.