Examples of using Kafeteryaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kafeteryaya koydukları o rezil şeylerden daha iyi,?
Büyük olasılıkla kafeteryaya inip, oradakilere yiyeceğimin nasıl hazırlanacağını anlatıyordur.
Beyler, gevezeliği kafeteryaya bıraksak olur mu?
Kafeteryaya giden başka bir yol bul.
Kafeteryaya gitmem gerektiğini söylüyorlar.
Kafeteryaya derhal destek gelsin!
Zoey, Walkerı kafeteryaya götürür müsün?
Lily bana kafeteryaya fast food koyacaklarını söyledi.
Kafeteryaya bir sürü gizlilik sözleşmesi olan avukatları bıraktım.
Kafeteryaya asmak için müdürden izin isterim.
Ben kafeteryaya gidip, bir kahve içeceğim.
Neden Murphy size kafeteryaya giris yasag koydu?
Kafeteryaya büyük ekran kuruyorlar. Kötü olmuş.
Ben kafeteryaya gidip, bir kahve içecegim.
Kafeteryaya yardım lazım.
Kafeteryaya koştu sonuçta, değil mi?
Kafeteryaya geçiyorum ben.- Ben de.
Sınıfa gittik. Kafeteryaya, kantine ve sonra.
Tinayı kurtarmak için kafeteryaya! Malları aldım.
Kafeteryaya koydukları o rezil şeylerden daha iyi, ha?