KAFIRI in English translation

infidel
kâfir
gavur
heretic
kâfir
sapkın
dinsiz
tanrıtanımaz
heathen
kâfir
putperest
dinsiz
uluslar
barbar
the blasphemer
kafiri
nankör
unbeliever
kafiri
inkarcı
küfre sapan
nanköre
nankörü
disbeliever
kâfir
nankör
inkarcı
küfre sapan

Examples of using Kafiri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kaç tane kafiri yanmaya gönderdik?
How many heretics have we sent to the stake?
Bu iki kafiri götürüp bütünleşme şansı verin.
Take these two heretics and give them the chance to become One.
İki meleğe şu emir verilir:'' Haydi ikiniz her inatçı kafiri, cehenneme atın!
They will be told,"Throw into hell every persistent disbelievers.
Kafiri öldürün.
Kill the blasphemer.
Kafiri cezalandırın!
Punish the blasphemer!
Kafiri cezalandırmanın zamanı geldi.
It's time to punish the blasphemer.
Kafiri çarmıha ger!
Crucify the blasphemer!
Kafiri öldürün! Öldürün!
Kill the blasphemer!
Öldürün! Kafiri öldürün!
Kill him! Kill the blasphemer!
Öldürün! Kafiri öldürün!
Kill the blasphemer! Kill him!
Papaya göre, bir kafiri öldürmek, cinayet
To kill an infidel, the Pope has said,
Majesteleri, bir adamı ve kafiri bulamamış olması… adını haykıran yüzlerce insanla dengelenmeli.
Must be balanced against this sound of hundreds calling his name. Your Majesty, his failure to find one man, one heretic.
Asil Norman şarabından bir yudum tatmak için aranıyordum ki mahzende bu kafiri buldum.
I was looking for a draught of noble, Norman wine, when down in the cellar I found this infidel.
Majesteleri, bir adamı ve kafiri bulamamış olması… adını haykıran yüzlerce insanla dengelenmeli.
Your Majesty, his failure to find one man, one heretic, must be balanced against this sound of hundreds calling his name.
Peki, arkadaşlar. Marge zor zamanımızda bize yardım etmesi için bu kafiri getirdi.
All right, people, Marge has brought this heathen to aid us in our time of need.
Asil Norman şarabından bir yudum tatmak için aranıyordum ki mahzende bu kafiri buldum.
When down in the cellar I found this infidel. I was looking for a draught of noble Norman wine.
Bu adam resim sanatının kafiri olmayı kafasına koymuş fırçasını,
This man only intends to become a heretic in the art of painting and he refuses to
İki meleğe şu emir verilir:'' Haydi ikiniz her inatçı kafiri, cehenneme atın!
The command was given:“Cast into Hell every hardened, stubborn unbeliever.
fiziksel yönleri olduğu için uygulanırdı kafiri cezalandırmak ve arındırmak için uygulanırdı.
physical aspects. It was done to purge and punish the heretic.
Mümkün olduğunca fazla kafiri rencide etmeye çalışıyorum.
I'm trying to offend as many infidels as possible.
Results: 14700, Time: 0.0311

Top dictionary queries

Turkish - English