Examples of using Kafirlerdir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
ayetlerimi hiçbir değerle değiştirmeyin; Allahın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerdir.
ALLAH yanında yaratıkların en kötüsü kafirlerdir; onlar inanmazlar.
ALLAHın nimetlerini çok iyi tanıdıkları halde onları inkar ederler. Onların çoğu kafirlerdir.
ALLAHın nimetlerini çok iyi tanıdıkları halde onları inkar ederler. Onların çoğu kafirlerdir.
ayetlerimi hiçbir değerle değiştirmeyin; Allahın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerdir.
Tüm kâfirleri ve şarkı söyleyen fahişeyi öldürmeye geldik.
Kuşkusuz Allah kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Allahtan kork, kâfirlere ve münafıklara itaat etme.
ALLAH kafirlerin kalplerini böyle damgalar.
Avrupanın, kafirlerin kalbine saplayacağız kılıcımızı.
İşte böylece kafirlere, yaptıkları şeyler, süslü ve hoş gösterilmededir.
Bu kâfir Lordu, siz gerçek iman edenlerin önüne devirdiği zaman o zamandır.
Zavallı adam kâfir olduğu için onu orada bırakmışlar.
O günlerde, korsanlar ve kâfirler genç kızları ve Hıristiyan Hacıları kaçırırlardı.
Allah kafirlere lanet etmiş ve onlar için çılgın bir ateş hazırlamıştır.
Kâfirler için ise acı verecek bir azab hazırladı.
Kafirlerin küfrü, Rableri katında kendileri için ancak gazabı arttırır.
Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler.
Yarın kâfirler de bu dünyanın sonunun kimin olduğunu anlayacaklardır. 8,30; 27,50-55.
Doğrusu Biz cehennemi kâfirler için konak olarak hazırlamış bulunuyoruz.