Examples of using Kakasını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kakasını yapması gerekiyor da.
Kakasını yapana dek Neelaya eve gitmek yok.
Birileri kakasını mı yapmış?
Şişman bekçiye kakasını çabuk yapmasını mı söylesin?
Onun kakasını koklayacaktın bir de.
Kakasını waffle makinesine yapıyor.
Ben oğlumuzun yanındaydım ve onun yetişkin kakasını temizliyordum.
Çabuk yapmasını söyleyin. Şişman bekçiye kakasını.
O tavuk kucağına kakasını yapacak.
Sence Tanrı kendi kakasını atıp bir yerde hoplayıp zıplamaktan hoşlanır mı?
Kakasını yaptıktan sonra poposunu bile temizlemeye mecali yokken odadaki en yüksek yere çıkmaktan kendini alamıyor.
Bir süre önce Çinli araştırmacılar, panda kakasını geri dönüştürerek kaliteli kağıt yapmaya karar verdi.
Ayakkabıma bulaşan inek kakasını temizlemeye çalışıyordum. Çünkü kaba bir adam bana inekler için yardımcı olmadı.
Geçen gece köpeğin kakasını aldığım gibi komşunun kapısına gidip tam
Bilge bir baykuşun havada süzülerek milyonlarca alıntıdan oluşan bir bilgelik kakasını kafama yapması gibi.
Bebek Nam Yi gömleğine kakasını bulaştırdığında yıkadım… o da giydi.
İki yaşam formu görseniz, birisi kakasını yapıyor diğeri onun için taşıyorsa.
en iyi arkadaşımın kakasını temizlemekten başka bir şey istemem.
Tek bacaklı kedinin, donmuş bir göle… kakasını gömme ihtimali kadar.
der…''''… ve denize kakasını yapmazsa….