Examples of using Kalmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
özür dilemeye veya işimde kalmaya gelmedim.
Bir arada kalmaya çalışalım.
Dışarı gitmeyi evde kalmaya tercih ederim.
Yalnız kalmaya bayılıyorum.
Yengeçler birlikte kalmaya çalışıyor.
Alınma Dedektif ben sadece onlardan uzakta kalmaya çalışıyorum.
Tom gece geç saatlere kadar ayakta kalmaya alışkındır.
Sadece yalnız kalmaya ihtiyacı var.
Saftiriğin teki olduğun için yanında kalmaya karar vermiştim.
Bu senin işteki son günün. Kalmaya hiç niyetin yok, Melissa.
Bütün gece uyanık kalmaya alışığım.
Sizin yalnız kalmaya hakkınız yok!
Mars yörüngesinde kalmaya çalışıyoruz.
Mümkün olduğunca durgun ve sessiz kalmaya and içtim.
Seninle lütfen. Burada kalmaya ne oldu?
Bir adam yalnız kalmak istiyorsa, yalnız kalmaya hakkı vardır.
Mümkün olduğunca durgun ve sessiz kalmaya and içtim.
Marynin karavanındayız. Bir arada kalmaya çalışıyoruz.
Central Parka nazır Pierrede kalmaya alışınca.
Şu anda yalnız kalmaya ihtiyacım var.