Examples of using Kaosun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
KAOSun güvenliğimizi ihlal ettiğine inanmak için nedenimiz var. Lloyd.
Kaosun ortasında, odaya geri döndüm.
O kaosun ortasında odaya geri gittim ve kaydını aldım.
Ben de kaosun arasında kaçtım.
Bir dakika, niye Kaosun annesiyle konuşuyorum ben?
Kaosun zihnine mi hapsoldum yani?
Elfin, sizleri kurtarmak için Kaosun ateşine atlayışı gibi bir fedakârlık.
Kaosun içinde iyilik olduğunu biliyorum.
Belki de Kaosun yıllarca işkence etmesini hak ettim.
Kaosun yanında olmasan da hâlâ bir annesin.
Bu Kaosun suçu!
Kaosun ortasında Baltaoğlu ağır yaralanır.
Kaosun içinde yaşadım ben.
Kaosun içinde yaşamayı… senin kontrolünde bir dünyaya yeğlerim.
O kaosun vücut bulmuş hali. O.
O kaosun vücut bulmuş hali. O.
Kaosun tanrısı. Işığın ve düzenin tam zıttı.
Kaosun tanrısı. Işığın ve düzenin tam zıttı.
Yıldızları inceledik ve kaosun ortasındaki düzeni gördük.
Yıldızları inceledik ve kaosun ortasındaki düzeni gördük.