KAPLANLARA in English translation

Examples of using Kaplanlara in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Aslanlarla kaplanlara yaklaşamazlarsa üzülürler. Ama bir tanesi onları yerse daha da fazla üzülürler.
They're going to be disappointed if they don't get close to the lions and tigers, but really disappointed if one of them eats'em.
hiçbir tehlike altında değiller, ama kesinlikle tehlike altındalar. Kaplanlara dair resimler ve hikayeleri sürekli görüyoruz.
they're not endangered but they absolutely are. We see images and stories about tigers all the time.
Tanık, Yugoslav Ordusunun Miloşeviçin ordu generallerinden Duşan Loncarın emirleri ile Kaplanlara silah ve yakıt sağladığını söyledi.
The witness said the Yugoslav Army provided the Tigers with weapons and gasoline, acting on the orders of Milosevic's army general, Dusan Loncar.
Hindistanda, inanç ve maneviyat kaplanlara ve aslında yaşayan tüm canlılara şefkat kollarını açmıştır.
In India, faith and spirituality have guided her compassion for the tiger and indeed, for all living things.
Hükümet kökten bir çözüm sundu kaplanlara yol vermek adına, köylülere taşınmaları için para verdi.
The government has come up with a radical solution- paying villagers to move out of their homes, to make way for tigers.
Neredeyse kaplanlara yem olmak kadar basit bir şeyin, her şeye… anlam kazandırabilmesi inanıImaz.
Puts everything in a new light. It's amazing that the something as simple almost like being eaten by tigers.
Lemoine, Kaplan ve Vanderbeke, hep birlikte Marceauyu kandırıyor mu acaba?
Are Lemoine, Vanderbeke and Caplan all out to screw Marceau?
Köpeğini kaplana benzemesi için boyamış.
You know, he dyed his dog to look like a tiger.
İç çamaşırlarıyla bir kaplana binmek için oldukça cesur olmak lazım.
You must be pretty brave to ride on a tiger in your underpants.
Kaplan, terk edilmiş bir istasyonda müşterim var!
Caplan, I have got a'client' dumped on a bit of disused railway land!
Steve Dixonın kaplanla ne işi vardı?
What did Steve Dixon have to do with a tiger?
Eğer kaplanlar geri gelirse, onları tekrar avlamaya başlarlar mı?
If we found a tiger here, would we start hunting them again?
Jim Corbettin büyük umudu, kaplanların ve Hindistanın tekrar bir arada yaşayabileceği yönündeydi.
Jim Corbett's great hope was that the tiger and India might flourish together again.
Kaplan, eğer o orkideyi gün batımına kadar almazsan.
Tigress, if you don't get that orchid by sundown.
Sana tavsiyem Kaplan, savaş olursa uzak dur.
Here's my advice, Caplan. In case of war, stay well away.
Ben bir kaplanla yaşıyorum ama beyaz bir karı değilim.
I live with a tiger and I ain't no white bitch.
Derler ki, eğer kaplan, kanın tadını alırsa, etrafındakileri sağ bırakmaz.
People say that if a tigress tastes blood… she doesn't spare anybody alive.
İnsanlar, kaplanları okşayabilsin diye.
So Man could caress a tiger.
Gördüğünüz gibi görkemli Bengal kaplanını öldürmek bile çok kolay.
But you see, even the majestic Bengal tiger is too easy to kill.
Şair kaplana onu kimin ve nasıl yarattığını soruyor.
The poet… is asking… the tiger who made him and how.
Results: 51, Time: 0.0253

Top dictionary queries

Turkish - English