Examples of using Kasabanın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Deki büyük afete kadar kasabanın tüm su ihtiyacını karşılıyordu.
Kasabanın yolunu bilmiyor muydun?
Kasabanın yolunu diyorum!
Kötü veya iyi, kasabanın bana her zamankinden çok ihtiyacı var.
Kasabanın merkezine yürümek zorunda kaldık dinlenmek için pansiyonda durduk.
Kasabanın ismini yanlış yazmadım.
Şimdi kasabanın ışıklarını gördüğümde neden gaz pedalına bastığımı anlarsınız.
Bazıları da kasabanın dışındaki… bir çiftliğe saldırdıklarını söyledi.
Kasabanın tarihi websitesine girdim
Kasabanın yanında Shimokage köyü denilen bir yer vardı.
Kasabanın dışında bir bara.
Biliyor musun, kasabanın her yanında tüneller var.
Kasabanın etrafında bir bariyer yaratıyor.
Ama ben kasabanın sevgisinden daha fazlasını kazandım.
Nathaniel Nutmeg, kasabanın barmeni ve Nellienin erkek kardeşi.
Kasabanın halkı biziz ve biz bunu istiyoruz!
Kasabanın çoğu vebadan öldü.
Geldiğin kasabanın adı ne?
Nasıl da kasabanın üzerine çökmüş!
Kasabanın polisiyim.